Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/9103 Esas 2014/6667 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/9103
Karar No: 2014/6667
Karar Tarihi: 14.05.2014

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/9103 Esas 2014/6667 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükümden dolayı yapılan temyiz başvurusunu inceledi. Katılanın temyiz talebinin reddedilmesine, incelemenin sadece sanık Ali'nin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna yönelik temyzi ile sınırlı yapılmasına karar verildi. Mağdurenin cebir, tehdit veya hile kullanılmaksızın sanıkla birlikte kaçması ve adli raporlar sonucunda sanığın mağdure ile cinsel ilişkiye girdiği kanıtlanamadı. Bu nedenle, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu oluşmadı ve eylem TCK'nın çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu oluşturdu. Mağdurenin annesi şikayetinden vazgeçti ve hükmün düşürülmesi gerektiği kararı verildi. Kanun maddeleri olarak; CMUK'nın 317. maddesi, CMK'nın 150/3. maddesi, TCK'nın 234/3. maddesi belirtildi.
14. Ceza Dairesi         2012/9103 E.  ,  2014/6667 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 14 - 2011/275167
    MAHKEMESİ : Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 01.03.2011
    NUMARASI : 2010/211 Esas, 2011/45 Karar
    SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan S.. temyiz dilekçesinde sanık ile kızının evlendiğini, şikâyetinden vazgeçtiğini, sanığın beraat etmesi gerektiğini belirterek hükmü temyiz etmiş ise de; sanığı temsil yetkisinin ve kendisi adına bir temyiz davasının bulunmadığı anlaşılmakla, CMUK.nın 317. maddesine göre katılanın temyiz talebinin REDDİYLE, incelemenin sanık Ali müdafiin sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükme yönelik temyizi ile sınırlı olarak yapılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
    Mağdurenin cebir, tehdit veya hile kullanılmaksızın sanıkla gönüllü olarak birlikte kaçması, mağdurenin 02.06.2009 tarihli adli raporunda kızlık zarında doğal çentik olduğu ve kızlık zarının esnek yapıda ve duhule müsait olduğunun belirtilmesi, mağdurenin soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki istikrarlı beyanında sanıkla cinsel ilişkide bulunmadığını ifade etmesi, sanığın CMK.nın 150/3. maddesi kapsamında olan suçtan dolayı müdafii hazır bulunmaksızın Cumhuriyet Savcısında vermiş olduğu mağdure ile cinsel ilişkiye girdiğine ilişkin ifadesini, 22.06.2010 tarihli duruşmada kabul etmemesi, mağdurenin beyanları ve sanığın savunması ile mağdura ait adli raporlar nazara alındığında 06.04.2009 tarihinde sanık ile mağdurenin cinsel ilişkiye girdikleri hususu sübut bulmadığı ve mağdureye yönelik hukuka aykırı herhangi bir eyleminin bulunmadığı ve soruşturmanın mağdurenin annesi katılan S....e’nin ihbarı üzerine başladığının
    anlaşılması karşısında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurları oluşmayıp, eylemin TCK.nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu oluşturduğu ve bu suçun takibinin şikâyete bağlı olduğu, mağdurenin annesi katılan S...e"nin karardan sonra 31.03.2011 havale tarihli dilekçesinde şikâyetinden vazgeçtiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, düşme kararı verilmesi lüzumu,
    Bozmayı gerektirdiğinden, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



















    Hemen Ara