Esas No: 2012/9457
Karar No: 2014/6648
Karar Tarihi: 14.05.2014
İftira ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/9457 Esas 2014/6648 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 8 - 2011/153874
MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23.12.2010
NUMARASI : 2010/22 Esas, 2010/548 Karar
SUÇ : İftira ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın soruşturma aşamasında cebindeki kaybolduğunu iddia ettiği cep telefonu ve paranın, müştekilerce alındığına dair kesin bir beyanda bulunmadığı, sadece kavga sırasında cebinde bulunan cep telefonunun ve parasının kayıp olduğunu müştekilerce aldığından emin olmadığını, bu eşyaların kavga esnasında da düşmüş olabileceğini belirttiği, doğrudan suç isnadında bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 03.02.2009 gün ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı ve olayda müştekilerin dosyaya yansıyan maddi bir zararının da bulunmadığı gözetilmeden, 5271 sayılı CMK.nın 231. maddesinde öngörülen diğer koşullar tartışılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olup olmadığına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Karşı Oy
Sanığın kendisine darpta bulunan mağdurlarla ilgili kollukta şikayette bulunurken, cebindeki 170 TL para ve cep telefonunun da gasp edildiğini iddia ettiği, ertesi gün savcılıkta verdiği ifadede ise gerçekte bu ifadeyi taraflara kızgınlığından verdiğini, parasının ve cep telefonunun kaybolmadığını beyan ettiği, cep telefonunun da o dönemde sanıkta ve aktif olduğunun anlaşıldığı olayda, mağdurların bu iddia sebebiyle bir gün süreyle gözaltında tutulmaları nedeniyle sanığın iftira ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediği sabit olduğu halde, sanığın tevilli beyanlarını esas alarak sübutun bulunmadığına belirten sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılmıyorum.