5. Ceza Dairesi 2013/5511 E. , 2014/10237 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 5 - 2013/77928
MAHKEMESİ : Taşköprü Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2009
NUMARASI : 2008/88 Esas, 2009/265 Karar
SUÇ : Tefecilik, 6136 sayılı Yasaya aykırılık
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraet hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Tefecilik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Tefecilik suçunun, 765 sayılı TCK"nın yürürlükte olduğu dönemde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/07/1995 tarih ve 1995/207-236 sayılı Kararında da belirtildiği üzere birden fazla kişiye sürekli ve sistemli bir şekilde faiz karşılığı ödünç para vermek suretiyle çıkar sağlanması, başka bir anlatımla ödünç para verme işinin meslek haline dönüştürülmesi durumunda oluştuğu, suçun yaptırımının ise 2279 sayılı Yasanın 17. maddesinde düzenlendiği,
01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde ise atılı suçun; “Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,...” biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümü içerisinde yer aldığı, bu bölümün de topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunduğu, 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen “Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.” hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu nazara alınarak;
Mağdur Z.. G.. ile katılan İ.. Ç..’ın aşamalardaki istikrarlı anlatımları, sanığın ikametgâhında usulüne uygun olarak yapılan aramada ele geçirilen borç senetleri, tanık S.. K..’nun sanıktan aldığı borç karşılığında miktar ve tarihin yazılı olmadığı bir senet verdiğine dair beyanı, sanık ile kendisinden kazanç karşılığı ödünç para alan kişiler arasındaki ilişkinin niteliği ve konumları gözetildiğinde yüklenen zincirleme surette tefecilik suçunun tüm unsurları ile oluştuğu, ayrıca UYAP sisteminden yapılan sorgulamada, sanık hakkında Taşköprü Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/5 Esas sayılı dosyası üzerinden tefecilik suçundan görülmekte ve konusu Z.. G..’e kredi kartı borcunu kapatması için kazanç karşılığı ödünç borç para vermesine ilişkin olan bir davanın bulunduğu, tefecilik suçunda suç tarihinin kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verildiği tarih olarak kabul edilmesinin gerektiği anlaşılmakla, bu dosyanın akıbeti araştırılıp derdest olması halinde suçlamaların mahiyetine, suç ve iddianame tarihlerine göre temyize konu dosyayla aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle davaların birleştirilmesinden, ilgili dosya karara çıkmış ise onaylı örneğinin getirilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, dosya kapsamı, oluşa uygun düşmeyen yetersiz gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.