Resmi belgede sahtecilik - Dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8557 Esas 2016/5755 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8557
Karar No: 2016/5755
Karar Tarihi: 27.09.2016

Resmi belgede sahtecilik - Dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8557 Esas 2016/5755 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun ve Daire kararlarının açıkladığı gibi, önceden doğmuş bir borç için verilen bononun hile unsuru olarak kabul edilemeyeceği ve zarar arasında nedensellik bağı bulunmadığından dolayı dolandırıcılık suçu oluşmamaktadır.
Bunun yanı sıra, suça konu bononun sahte olup olmadığının takdiri hakime aittir ve bononun özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması gerekmektedir. Ancak suçun niteliğine yanlışlıkla karar verildiği için mahkumiyet hükmünde çelişkiye düşülmüştür.
Ayrıca, kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, senetin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekmektedir. Suça konu senedin bu unsurları taşımadığı ve özel belge niteliğinde olduğu belirtilerek, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararının yanılgı sonucu alındığı ifade edilmektedir.
Sonuç olarak, mahkeme kararı birçok açıdan kanuna aykırı olup, Yargıtay tarafından bozulması gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi: Ceza takdirinde asgari ve azami sınır.
- Türk Ticaret Kanunu'nun 688/6 ve 689/4 maddeleri (6102 sayılı TTK'nın 776 ve 777. maddeleri): Bono düzenlenirken tanzim yerinin ve tarihinin yazılı olması zorunluluğu.
- Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi: Hapis cezasının ertelenmesi ve hak yoksunlukları.
21. Ceza Dairesi         2015/8557 E.  ,  2016/5755 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararı ile buna uyumlu Daire kararlarında da açıklandığı üzere; önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar kandırıcı nitelikteki davranışlar nedeniyle meydana gelmediğinden dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmayacağı, somut olayda; sanığın suça konu bonoyu katılana, daha önce almış olduğu borç para karşılığında verdiğinin beyanlarla sabit olması, borç önceden doğmuş bulunduğundan bono verilmesinin hile unsuru olarak kabul edilemeyeceği ve verilen suça konu bono ile zarar arasında nedensellik bağı bulunmadığından suçtan oluşmayacağı gözetilerek yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-)Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu bono aslı celp edilerek incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğunun kararda tartışılıp değerlendirilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
3-)Kabul ve uygulamaya göre de;
a-)Dolandırıcılık suçu yönüyle, sanık hakkında hükmolunan hapis cezası TCK"nun 61. maddesine göre takdiren asgari hadden tayin olunduğu halde hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas alınan tam gün sayısının aynı gerekçelerle alt sınırdan uzaklaşılarak 30 gün olarak tayin edilmek suretiyle çelişkiye düşülmesi,
b-)Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu"nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu"nun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekir. Yasal unsurları taşımayan bir senette sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Türk Ticaret Kanununun 688/6 ve 689/4. (suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK"nun 776 ve 777.) maddeleri uyarınca bonoda tanzim yerinin ve tarihinin yazılı bulunması zorunludur, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bono tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır. Düzenleme (keşide) yerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek ve başka yerleşim yerlerini çağrıştırmayacak biçimde açık, net ve herkes tarafından anlaşılabilir şekilde gösterilmesi gerekir. Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan suça konu bonoda açıkça düzenleme yeri belirtilmemiş olup senedi düzenleyenin ismi yanında ".............................” biçiminde gösterilen adresin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde anlaşılabilir bir idari birim adını ifade etmediğinden, ayrıca tanzim tarihi de bulunmadığından suça konu senedin bono vasfını haiz olmayıp, özel belge niteliğinde olduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgı sonucu yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyete hükmolunması,
c-)Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasının a, b, c ve d bendlerinde yazılı hak yoksunluklarına aynı Yasanın 53/3. maddesi de nazara alınarak hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d-)Suça konu senedin akibeti hakkında bir karar verilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı yasa ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.09.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.












Hemen Ara