Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/11574 Esas 2014/6532 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/11574
Karar No: 2014/6532
Karar Tarihi: 13.05.2014

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/11574 Esas 2014/6532 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu ile hüküm giymiş ve mahkeme tarafından cezası TCK.nın 103/6. maddesi uyarınca artırılmıştır. Ancak, dosya incelendiğinde sanığın eyleminden mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca Adli Tıp Kurumu raporunda mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın cinsel istismardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda şüphe bulunmuştur. Bu nedenle, mahkeme sanık hakkındaki cezayı fazla bulmuş ve hüküm BOZULMUŞTUR.
Kanun Maddeleri:
- TCK.nın 103/6. maddesi (Cinsel istismar suçlarında ceza artırımı)
- TCK.nın 23. maddesi (Failin, gerçekleşen ancak kastetmediği neticeden sorumlu tutulabilmesi için taksirle hareket etmesi gerektiği)
- TCK.nın 61. maddesi (Cezanın bireyselleştirilmesi ve alt sınırdan uzaklaşılması)
- CMUK.nın 321. maddesi (Bozma kararı)
14. Ceza Dairesi         2013/11574 E.  ,  2014/6532 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Mahkûmiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler sanık müdafii tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 07.05.2014 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
    Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.
    Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık ... adına gelen Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
    Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
    Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
    Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
    Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
    Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 28.05.2014 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
    Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
    Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Oluş ve kabule göre, suç tarihlerinde 14 yaşında olan mağdurenin, çalıştığı kuaförde tanışıp gönül ilişkisi yaşadığı ve cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen herhangi bir hal olmaksızın isteğiyle birden fazla cinsel ilişkiye girdiği sanığın cezası TCK.nın 103/6. maddesi uyarınca artırılmış ise de, sanığın kastettiğinden daha farklı ve ağır bir neticenin meydana geldiği, TCK.nın 23. maddesi uyarınca failin, gerçekleşen fakat kastetmediği bu neticeden sorumlu tutulabilmesi için en azından taksirle hareket etmiş olması gerektiği, somut olayda sanığın dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, eğitim düzeyi, mesleki tecrübesi, kişisel özellikleri, tarafların yaşları ve olayın zora dayalı olmayan gerçekleşme biçimi nazara alındığında, ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın, sanık tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığı, meydana gelen bu zararın ise TCK.nın 61. maddesi kapsamında cezanın bireyselleştirilmesinde alt sınırdan uzaklaşılması sırasında dikkate alınabileceği, ayrıca sanığın eyleminden dolayı mağdurenin anılan raporu nazara alınarak ruh sağlığının bozulduğu değerlendirilmiş ise de, mağdure hakkında Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 29.06.2011 tarihli raporda "mağduresi bulunduğu olaydan kaynaklanmış ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan depresif uyum bozukluğu denilen psikiyatrik bozukluğun tespit edildiği, kişide tespit edilen ve ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan bu tablonun iddia edildiği gibi cinsel istismara bağlı ortaya çıkabileceği, ancak mevcut psikiyatrik bozukluğun yaş farkı fazla olmayan iki kişi arasında hile, şiddet veya zorlama olmaksızın erken yaşta cinsel deneyim yaşamasına bağlı olabileceği gibi, olay sonrası gelişen psikososyal stres ve çatışmalar nedeniylede ortaya çıkabileceği, bunlar arasında tıbben ayrım yapılamayacağı" belirtilmesi karşısında; ruh sağlığındaki bozulmanın çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemi neticesinde olduğu hususunda şüphe bulunduğu, şüphenin sanık lehine değerlendirilmesi gerekmekle, sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları ve duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
    13.05.2014 tarihinde verilen işbu karar 28.05.2014 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından... hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.











    Hemen Ara