İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/4926 Esas 2014/10122 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/4926
Karar No: 2014/10122
Karar Tarihi: 27.10.2014

İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/4926 Esas 2014/10122 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2013/4926 E.  ,  2014/10122 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 4 - 2011/108118
    MAHKEMESİ : Foça Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 01/12/2010
    NUMARASI : 2010/219 Esas, 2010/233 Karar
    SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanıklara yüklenen görevi kötüye kullanma suçunun mahiyetine göre doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan Hazinenin davaya katılması mümkün olmayıp verilen hükmü temyiz etme yetkisi de olmadığından, temyiz isteminin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin sanıklar C.. ve M.. ile sanık G.. müdafiinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Suça konu İzmir ili F.. ilçesi .. Ada, .. Pafta, .. numaralı parselin içinde bulunduğu bölgenin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 09/09/1993 tarih ve 4685 sayılı kararı ile 3. Derece A.. Sit Alanına; aynı Kurumun 25/12/1997 tarih ve 6982 sayılı kararıyla da F.. 1. Etap Koruma Revizyon İmar Planı kapsamına dahil edildiği nazara alınarak; gerekirse konuyla ilgili bilirkişi raporu alınıp bu taşınmaza 31/03/2005 tarihinde içkili işyeri ruhsatı vermenin mümkün olup olmadığının tespit edilmesinden sonra ruhsat verilme imkanı bulunmuyorsa sanıkların eylemlerinin TCK"nın 257/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Hükümlerden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunun 1. maddesi ile TCK"nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan "kazanç" sözcüğünün "menfaat" olarak değiştirilmesi ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının da indirilmesi karşısında TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    TCK"nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanıkların aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezalarının infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezaların yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmalarına karar verilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar C.. ve M.. ile sanık G.. müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara