11. Hukuk Dairesi 2020/4835 E. , 2020/5472 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 17.07.2018 tarih ve 2016/221-2018/904 sayılı kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 24.11.2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, davacı tarafından yapılan anlaşma gereği demir madeni cevherinin davalının görevlendirdiği nakliyeciler aracılığıyla teslim edildiğini, buna ilişkin düzenlenen faturaların davalı tarafından teslimat yapılmadığı gerekçesiyle iade edildiğini, davalının nakliye bedellerini davacıdan tahsil etmek amacıyla yansıma faturası gönderdiğini, fatura konusu malların teslim edildiğini ancak bedelinin ödenmediğini, fatura bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davalı ile davacı firma arasında yapılması düşünülen ticari işe ilişkin 40.000.- TL"lik ön ödeme yapıldığını, ancak taraflar arasında mutabakat sağlanamadığını, dolayısıyla kurulmayan sözleşme nedeniyle davacı tarafından yapılan teslimat olmadığını, yansıma faturanın sehven kesildiğini beyanla, asıl davanın reddi ile 40.000.- TL"nin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2014/20608 E. 2015/13966 K. sayılı 04.11.2015 tarihli ilamı ile "Davacı-karşı davalı Titiz Madencilik, davalı-karşı davacı Celepler Ltd. Şti."ye satışını yaptığı demir madeninden dolayı alacağın tahsili için icra takibi başlatmış, itirazın iptali davası açılmıştır. Karşı davada ise Celepler Ltd. Şti. teslimi kabul etmemiş, avans suretiyle ödediği paranın iadesini istemiştir. Taraflar arasında satışa ilişkin yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Davacı satıcı satış konusu malların nakliye şirketine teslim edildiğine dair irsaliye sunmuştur. Davalı Celepler Ltd. Şti. dosyada bulunan 12.10.2011, 26.10.2011 tarihli 2 adet fatura ile ""20-25, 8-14, Ekim tarihleri arası yapılan demir cevheri nakliye yansıtmasıdır"" açıklamalı, 63.613,69 - 87.814,94 TL bedelli faturaları kesip davacıya göndermiştir.
Somut olayda yanlar arasındaki satışın nakliye bedeli içinde satış olduğu, bu faturalar ile davalı alıcı tarafından nakliye şirketine yapılan nakliye ödemelerinin satıcıya fatura edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu faturalara konu olan nakliye şirketince teslimi gerçekleştirilen mal miktarı belirlenip, davacı şirketin satıştan dolayı alacağının tespit edilip, karşı davaya konu edilen tarafların kabulünde olan ödemenin de mahsubundan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, taraflar arasındaki yazılı olmayan ticari ilişki sonucu düzenlenen sevk irsaliyeleri uyarınca nakledilen toplam demir cevherinin 2.624,75 ton olduğu, bu durumda satılan mal bedelinin 170.346,27 TL olduğu, davalının yaptığı 40.000,00 TL ödeme düşüldüğünde davacının davalıdan talep edebileceği asıl alacak miktarının 130.346,27 TL olduğu, bu durumda davalı karşı davacının davasının da reddinin gerekeceği gerekçesiyle asıl davada davacının davasının kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı-karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6.652,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, 26/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.