Çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs ve cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık Süleyman"ın yapılan yargılanması sonunda; atılı suçlardan mahkumiyetine dair, (Karşıyaka İkinci Ağır Ceza Mahkemesi)"nden verilen 14.02.2008 gün ve 2005/713 Esas, 2008/48 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtay"ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığı"ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

Mağdurenin özü itibariyle kolluk beyanı ile çelişmeyen, samimi ve inandırıcı bulunan duruşmadaki ifadesi, tanık Mine"nin mağdurenin anlatımlarını doğrulayan beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın mağdureye yönelik ve bağırmaması için ağzını kapatıp vücudu ile üzerine abanarak cebir uygulamak suretiyle gerçekleştirdiği eylemini, mutfak penceresinden mağdureyi üzerinde külotu olduğu halde gören tanık Mine"nin kapı zilini çalmasından kaynaklanan yakalanma korkusuna bağlı olarak harici bir nedenle sonlandırdığı, esasen mağdure ile sanık arasındaki büyük bedensel farklılığın mağdurede direnmeye ilişkin bedensel bir bulguyu oluşturmaksızın cebir uygulamasına imkan verdiği, diğer yandan sanığın mağdureyi giyecek yardımında bulunacağı vaadiyle kandırarak evine götürmesi hususunun da hürriyetten yoksun kılma suçunun hile ile gerçekleştirildiğinin açık bir kanıtı olduğu, açıklanan tüm bu nedenlerle sanığın cebir uygulamak suretiyle nitelikli cinsel istismar suçuna teşebbüs eylemini, hile ve cebirle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemini gerçekleştirdiği anlaşıldığından, tebliğnamede bu yönlerde bozma isteyen düşüncelere iştirak edilmemiştir.

Delillerle iddia ve savunma, duruşma gözonünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz İtirazlarının reddiyle hükümlerin (ONANMASINA), 24.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.