Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - tehdit - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/8764 Esas 2014/6202 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/8764
Karar No: 2014/6202
Karar Tarihi: 14.05.2014

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - tehdit - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/8764 Esas 2014/6202 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2012/8764 E.  ,  2014/6202 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 8 - 2011/83052
    MAHKEMESİ : Akkuş Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 16.06.2010
    NUMARASI : 2009/595 Esas, 2010/55 Karar
    SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanık Mustafa"nın yokluğunda verilen hükmün 13.08.2010 tarihinde tebliğ edilmesinin ardından CMUK.nın 310/1. maddesinde düzenlenen bir haftalık süre geçtikten sonra 31.08.2010 havale tarihli temyiz dilekçesi verildiği dosya içeriğinden anlaşılmakta ise de 5271 sayılı CMK.nın 331/4. maddesi uyarınca adli tatil içerisine rastlayan temyiz sürelerinin uzayacağı düzenlemesi nazara alındığında anılan dilekçe süresinde kabul edilerek yapılan incelemede gereği düşünüldü:
    Sanıklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde,
    Sanıklarla ilgili olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı ceza tayin edilirken eylemlerine uyan TCK.nın 109/2. maddesinde müstakil ceza düzenlemesi bulunması nedeniyle doğrudan bu madde uyarınca ceza belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde önce TCK.nın 109/1. maddesiyle hüküm kurulup ardından 109/2. maddenin tatbik edilmesi suretiyle kademeli uygulama yapılması vasıflandırmaya uygun şekilde 109/2. maddeye göre belirlenen temel ceza üzerinden müteakip arttırımların gerçekleştirilerek doğru sonuca ulaşılması karşısında bu husus bozma nedeni yapılmamış ve mağdure S..ın savcılıkta verdiği ifadesinde olay sırasında üstünde sarı mont olup silahla tehditte bulunan sanığın eşgalini verirken sağ yanağında yanık izi olduğunu beyan etmesi Tebliğname No
    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Suçun niteliğine etkisi bakımından mağdurenin nüfus kaydı getirtilmeden hüküm kurulmuşsa da, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla nüfus kayıt örneği temin edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Mahkemece mağdurenin yaşının araştırılmasına başlandığı halde, bu hususta Adli Tıp Kurumuna yazılan yazıya karşılık, 30 Temmuz 2007 tarihli cevabi yazıda çektirilip gönderilmesi istenen grafiler gönderilmeden ve araştırmadan karar verildiği anlaşılmakla; suç niteliğine etkisi nazara alınarak öncelikle resmi bir kurumda doğup doğmadığının araştırılıp, doğmadığının tespit edilmesi halinde mağdurenin yaş tespitine esas olacak şekilde kemik grafileri çektirilip tam teşekküllü bir hastaneden içinde radyoloji uzmanının da bulunduğu sağlık kurulundan rapor alınması, duraksama halinde Adli Tıp Kurumundan görüş alınarak gerçek yaşının bilimsel şekilde saptanmasından sonra suç niteliğinin ve sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
    Sanık ve mağdurenin, cinsel ilişkiye girdiklerine dair beyanlarına ilave olarak, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 30 Temmuz 2007 günlü raporunda kurulda yapılan muayenede; mağdurenin hymeninin yırtılmaksızın duhule müsait ve anatomikman bakire olduğunun tesbit edildiği ve vücuduna vajinal yolla organ veya sair cisim sokulup sokulmadığının adli tahkikatla aydınlatılmasının
    uygun olduğunun bildirilmesi karşısında; eylemin basit veya nitelikli cinsel istismar niteliğinde olup olmadığı hususunda deliller değerlendirilerek bir sonuca varmak yerine, yanılgıya düşülerek, mağdurenin kızlık zararının yırtılmaksızın duhule müsait olmadığı kanaatinden hareketle yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
    yapılan araştırmada açık kimliği saptanan sanık M...in çekilen resimlerinin teşhis için gösterilmesi üzerine mağdurenin sağ yanağında yanık izi bulunan sanığı tereddütsüz şekilde teşhis etmesi karşısında her iki suç yönünden diğer müştekilerle sanık M.."in ayrıca teşhis işlemine tâbi tutulması gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Suç tarihinden önce akrabası olan mağdureyi ailesinden istetmesine rağmen olumsuz yanıt alan sanık Hasan"ın olay günü evlenmek maksadıyla kaçırmaya karar verdiği mağdurenin yanına kardeşi sanık M..."yla birlikte gelmesinin ardından zorla kollarından tutup sürüklemeye başladıkları mağdurenin direnip bağırması üzerine yakında bekleyen diğer sanık Muhammed"in yanlarına gelip ele geçirilemeyen silahla mağdureyi tehdit ederek direncini kırmaya çalıştığı ve bu sırada mağdurenin bağırıp yardım istemesi üzerine durumu görüp müdahale etmek isteyen müştekiler N.., K.. ile M.."in engellemeleri üzerine sanık M.."in mağdureyi kaçırmalarını engellemek isteyen üç müştekiyi tesirsiz hale getirmek maksadıyla silah doğrultup ateş etmekle tehdit etmesinin ardından M.."in cep telefonuyla jandarmayı araması sebebiyle eylemlerini tamamlayamayacaklarını anlayıp mağdureyi bırakarak olay yerinden kaçan sanıkların eylemlerinin yapılan kesintisiz takipten dolayı teşebbüs safhasında kaldığı nazara alınarak haklarında TCK.nın 109/2-3-a-3-b-5, 35/2.maddeleri gereğince ceza tayini gerekirken suçun tamamlandığından bahisle yazılı şekilde TCK.nın 109/2-3-a-3-b-5. maddesine göre hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
    Sanıklar haklarında tehdit suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
    Sanık M.."in diğer sanıklar H...ve M...yla birlikte zorla kaçırmaya çalıştıkları mağdurenin yardım çığlığını duyup kendilerini engellemeye gelen müştekiler N..., M.. ile K.."ye karşı silah doğrultup tehdit etmek suretiyle cebir ve tehditle işlenmekte olan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun tamamlanmasına engel olmak isteyen müştekilerin direncini kırmak istediği ve mevcut haliyle anılan tehdit eyleminin mağdureye karşı işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs suçunun tehdit unsuru içinde kaldığı gözetilmeden sanıkların ayrıca bu suçtan da mahkûmiyetlerine hükmedilmesi,
    Kabule göre de;
    Gerek mağdurenin gerekse müştekilerin aşamalardaki beyanlarında olay sırasında elindeki silahla tehdit suçunu işleyen kişinin sanık Muhammed olduğunu beyan etmeleri karşısında atılı suçu işlemedikleri sabit olan sanıklar H... ile Mustafa"nın müsnet suçtan beraatlerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetlerine hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık H... müdafii ile sanıklar M...ve M.."in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.05.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara