Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2011/8645 Esas 2012/3162 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/8645
Karar No: 2012/3162
Karar Tarihi: 04.04.2012

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2011/8645 Esas 2012/3162 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından verilen 2011/8645 E. ve 2012/3162 K. sayılı kararda, bir mahkumiyetin hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına yasal bir engel oluşturmayacağı belirtilmiştir. Ancak, bu nitelikteki mahkumiyetlerde sanığın deneme süresinde kasıtlı bir suç işlememesi halinde önceki mahkumiyetin esasen vaki olmamış sayılacağına dikkat çekilmiştir. Mühür bozma suçunun kamu güvenine karşı suçlar arasında yer aldığı gözetilerek, mühür bozma eyleminin meydana getirdiği bir zararın söz konusu olmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası ile değişik CMK'nın 231/5. maddesinde hapis cezası için öngörülen sınırın 2 yıla çıkarılması ve anılan maddenin 2. fıkrası ile 231/14. maddesindeki soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suç olma koşulunun kaldırılması karşısında, bu maddenin 6. fıkrasına 25/07/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de nazara alınarak mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiği
5. Ceza Dairesi         2011/8645 E.  ,  2012/3162 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

    Ancak;

    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 06/04/2010 gün ve 2010/4-71 Esas, 2010/76 sayılı kararında da açıklandığı üzere 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca ertelenmiş mahkümiyetlerde, sanığın deneme süresinde kasıtlı bir suç işlememesi halinde önceki mahkümiyet 765 sayılı TCK’nın 95/2. maddesi uyarınca esasen vaki olmamış sayılacağından, bu nitelikteki bir mahkümiyetin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yasal bir engel oluşturmayacağı, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14/06/2011 gün ve 2011/2-60-2011/126 sayılı kararında da belirtildiği üzere 647 sayılı Yasanın 6 ve 765 sayılı TCK’nın 95. maddesi uyarınca hesaplanacak olan beş yıllık deneme süresinin hüküm tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği, sanığın sabıka kaydına konu 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca ertelenmiş olan cezaya ait hükümdeki karar tarihinin 13/11/2000 olduğu nazara alınıp, mühür bozma suçunun kamu güvenine karşı suçlar arasında yer aldığı, kamu idaresinin mühür koymaya yönelik iradesine karşı işlenmesi nedeniyle, mühür bozma eyleminin meydana getirdiği bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilerek, sabıka kaydındaki ilamın kesinleşme ve infaz tarihlerini gösterir tasdikli suretinin temini ile hükümden sonra 08/02/2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca sanık yararına olan 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası ile değişik CMK"nın 231/5. maddesinde hapis cezası için öngörülen sınırın 2 yıla çıkarılması ve anılan maddenin 2. fıkrası ile de 231/14. maddesindeki soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suç olma koşulunun kaldırılması karşısında, bu maddenin 6. fıkrasına 25/07/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de nazara alınarak mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının karar yerinde tartışılması lüzumu,

    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara