Sanıklar M... Ş..., R... P... ve A... K... haklarında denetim görevinin ihmali suçundan delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraet hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün tebliğname gibi ONANMASINA,
Sanık İlknur hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Sanık hakkında zimmet suçundan kurulan hükümde 43. maddeye göre ceza artırılırken 12 yıl 13 ay 15 gün yerine 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası tayini isabetsiz ise de; daha sonra indirim nedenleri uygulanarak belirlenen sonuç cezanın doğru olduğu ve anılan hatanın sonuca etkisinin bulunmadığı anlaşıldığından bu husus bozma nedeni sayılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin hatalı gösterilmesi,
Kayden sabıkasız olup katılan kurumda 11/10/1993 tarihinden itibaren çalışan ve 2006 yılı haziran ayı ile aynı yılın aralık ayı arasında toplam 7.245,21 TL"yi zimmetine geçirip aşamalarda pişmanlığını ifadeyle suçunu ikrar edip soruşturma başlamadan önce zimmetine geçirdiği miktarı faizi ile birlikte katılan kuruma iade eden sanık hakkında olayın oluş şekli, suç sayısı, suçların ağırlığı, sanığın kişiliği ve suçu sürdürmedeki ısrarlı tutumu gözönüne alınarak zincirleme suç nedeniyle yapılacak artırımın hak ve nesafete uygun bir şekilde belirlenmesi gerekirken, çok daha fazla yüksek miktardaki zimmet ve daha ağır sonuçlar doğuran sahtecilik suçlarında uygulanmadığı halde işlenen fiillerde büyük ağırlık bulunmadığı da gözetilmeden, belirtilen ilkelere ve 5237 sayılı TCK"nın 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olarak takdirde hataya düşülerek her iki suç yönünden de 43. madde gereğince azami oranda artırım yapılması,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 27/09/2011 gün ve 2011/3-167-2011/194 sayılı Kararında da açıklandığı üzere katılan kurum sanığın mahkümiyetiyle sonuçlanan ceza davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeksizin katılan vekilinin duruşmaları takip etmediği gerekçesiyle vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.