Esas No: 2008/3634
Karar No: 2012/1861
Karar Tarihi: 12.03.2012
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2008/3634 Esas 2012/1861 Karar Sayılı İlamı
- İRTİKAP
- CEBİR (İCBAR) UNSURU
- GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA
- ZİNCİRLEME SUÇ
- TÜRK CEZA KANUNU (5237) Madde 257
- TÜRK CEZA KANUNU (5237) Madde 250
- TÜRK CEZA KANUNU (5237) Madde 53
- TÜRK CEZA KANUNU (5237) Madde 43
"İçtihat Metni"
ÖZET: MÜŞTEKİNİN EŞİNDE LENF BEZİ KANSERİ OLMAKLA BİRLİKTE, ÇOK ACİL MÜDAHALEYE GEREKSİNİM DUYDUĞUNA İLİŞKİN DOSYADA İDDİA YA DA KANIT BULUNMADIĞI, BAŞKA BİR DOKTOR VEYA SAĞLIK KURULUŞUNA BAŞVURMA VE KARŞILAŞTIĞI OLUMSUZLUKLARI GİDERMEK İÇİN ŞİKAYET OLANAĞI VARKEN, YASAL OLMADIĞINI BİLDİĞİ HALDE YAKLAŞIK DÖRT AY SÜREYLE SANIĞA ÇIKAR SAĞLAYARAK EŞİNİN TEDAVİSİNİ SÜRDÜRDÜĞÜ OLAYDA İCBAR BOYUTUNA ULAŞMIŞ BİR ZORLAMADAN SÖZ EDİLEMEYECEĞİNDEN İRTİKAP SUÇUNUN CEBİR UNSURUNUN YASA, ÖĞRETİ VE UYGULAMANIN KABUL ETTİĞİ ANLAMDA OLUŞMADIĞI, SABİT OLAN YAPMAYA MECBUR OLDUĞU İŞİ YAPMAK İÇİN MENFAAT SAĞLAMA FİİLİNİN 5237 SAYILI TCK’NIN 257/3. MADDESİ DELALETİYLE 257/1. MADDESİNE UYAN GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNU OLUŞTURACAĞI GÖZETİLMELİDİR.
SANIĞIN TEDAVİ SÜRESİ İÇERİSİNDE BİRÇOK KEZ MÜŞTEKİDEN USULSÜZ OLARAK PARA ALMASI NEDENİYLE 5237 SAYILI TCK’NIN 43. MADDESİ GEREĞİNCE ZİNCİRLEME SUÇ HÜKÜMLERİ UYGULANMALIDIR.
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Müştekinin aşamalardaki anlatımlarına, 09.08.2005 tarihli para tespit ve olay, yakalama, üst arama ve zaptetme tutanaklarına, tanık beyanlarına ve dosya kapsamına göre sanığın A… Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hematoloji uzmanı olarak görev yaptığı, müştekinin eşinin lenf bezi kanseri olması nedeniyle bu hastaneye ilk olarak 2005 yılı Nisan ayında müracaatta bulunmalarıyla sanık tarafından muayene ve tedavi sürecinin başlatıldığı ve belirli aralıklarla sürdürüldüğü, bu sırada para verilmediği için oyalandığı, bekletildiği ve tedavinin geciktirildiği kanaatine varan müştekinin dört farklı tarihte sanığa para verdiği, daha sonra bu durumdan rahatsız olan müştekinin 26.07.2005 günü A… C.Başsavcılığı’na müracaatta bulunarak şikayetçi olduğu, suçun tespiti ve failin yakalanması için seri numaraları tespit edilen 100 TL’nin müşteki tarafından 09.08.2005 günü eşinin muayene ve tedavisi sırasında sanığa verildiği ve takiben tertibat alan polisler tarafından sanığın yakalandığı ve tespitli paraların cebinde bulunduğu anlaşılmış ise de; müştekinin eşinde lenf bezi kanseri olmakla birlikte, çok acil müdahaleye gereksinim duyduğuna ilişkin dosyada iddia ya da kanıt bulunmadığı, mağdurun başka bir doktor veya sağlık kuruluşuna başvurma ve karşılaştığı olumsuzlukları gidermek için şikayet olanağı varken, yasal olmadığını bildiği halde yaklaşık dört ay süreyle sanığa çıkar sağlayarak eşinin tedavisini sürdürdüğü, bu haliyle olayda icbar boyutuna ulaşmış bir zorlamadan söz edilemeyeceğinden irtikap suçunun cebir unsurunun yasa, öğreti ve uygulamanın kabul ettiği anlamda oluşmadığı, sabit olan yapmaya mecbur olduğu işi yapmak için menfaat sağlama fiilinin 5237 sayılı TCK’nın 257/3. maddesi delaletiyle 257/1. maddesine uyan görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulması,
Sanığın tedavi süresi içerisinde birçok kez müştekiden usulsüz olarak para aldığı ve gerekçeli hükmün sübutun değerlendirildiği bölümünde mahkemece de eylemleri oluşa uygun olarak bu şekilde kabul edildiği halde, 43. madde gereğince cezasının artırılmaması ve ayrıca bu maddenin uygulanma koşulları tartışılırken sanığın müştekiyi 09.08.2005 tarihinden önceki süreçte de para vermeye zorladığı ve aldığına dair iddia dışında kanıt bulunmadığı sonucuna varılarak hükümde çelişki yaratılması,
Kamu görevlisi olan ve 5237 sayılı TCK’nın 53/1-a maddesinde yer alan hak ve yetkilerini kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında aynı maddenin 5. fıkrası uygulanırken yasaklanmasına karar verilen hak ve yetkinin hangisi olduğunun, yasaklama süresinin ve başlangıcının karar yerinde gösterilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 12.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.