Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2012/2101 Esas 2012/1741 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/2101
Karar No: 2012/1741
Karar Tarihi: 08.03.2012

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2012/2101 Esas 2012/1741 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2012/2101 E.  ,  2012/1741 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 16/12/2008 gün ve 2008/146-235 sayılı Kararına göre mağdurun belli olması ve maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilebileceği durumlarda suçun maddi konusunu oluşturan değerlerin müsaderesine karar verilemeyeceğinden, tebliğnamedeki kazanç müsaderesi konusundaki düşünceye iştirak edilmemiş, suçun 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesine rağmen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. madde ve fıkrası gereğince cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından, lehe yasa karşılaştırmasının usulünce yapılmaması ise, temel cezanın alt sınırdan tayini, artırım ve indirimlerin ise en lehe oranlar üzerinden yapılması halinde dahi 765 sayılı Yasanın açıkça aleyhe sonuç doğurduğu ve bu nedenle sonuca etkili bulunmadığından bozma nedeni sayılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiin sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.

    Ancak;

    Oluşu mahkemece de kullanma zimmeti vasfında kabul edilen eylemde sanığa tayin olunan cezanın 5237 sayılı Yasanın 247/3. maddesi ile indirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Sanığın uhdesinde tuttuğu paradan, paranın tahsil edildiği tarihler ile yatırıldığı tarihler  arasında,  sağlayacağı  nema miktarının  suç  tarihi  itibarı ile ekonomik koşullar ve paranın alım gücü nazara alındığında değerinin az ve hafif olduğu dikkate alınıp hakkında 5237 sayılı TCK"nın 249. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, 
    5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihinden itibaren uygulanamayacağı gözetilmeksizin altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesindeki hakların tümünü koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan mahrum bırakmaya hükmedilmesi,

    Kamu davasına katılan bir kurum bulunmadığı halde sanık aleyhine vekalet ücretine karar verilmesi,

    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara