Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2010/6995 Esas 2012/1736 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2010/6995
Karar No: 2012/1736
Karar Tarihi: 08.03.2012

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2010/6995 Esas 2012/1736 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Karar, meskun mahalde silah atmak suçundan yakalanıp, rüşvet teklifinde bulunma ve kamu görevlisine hakaret suçlarını da içeren bir olayda verilmiştir. Sanığın suçun niteliği ve yapılan tahkikatın eksikliği göz önünde bulundurularak yakalama işlemi ve serbest bırakılması için rüşvet teklifinde bulunma suçu işlemiş olabileceği ve cezasının bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır. Ayrıca, sanığın kaydının olmaması ve cezasının alt sınırdan tayin edilip, saygılı tutumu nedeniyle indirim yapılmış olması dikkate alınarak cezasının ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı kararı verilmiştir. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 252/3 ve 125/3 maddeleri de açıklanmıştır.
5. Ceza Dairesi         2010/6995 E.  ,  2012/1736 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi:

    Tayin olunan ceza miktarına nazaran müdafiin duruşma talebinin CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:

    Suç tarihinde meskun mahalde ateş edildiği hususun müştekinin de görevli olduğu ekibe anons edilmesi üzerine, takip sonucu olayın tanıkları ile sanığın içinde bulunduğu tarife uygun aracın durdurulup, görevli memurlarca kimlik kontrolü ve üst araması yapılırken, sanığın arabada ruhsatlı silahının bulunduğunu söylemesi sebebiyle müştekinin silahı alacağı sırada sanığın, müştekinin cebine adli emanete alınan 100 TL"yi bıraktığı, ancak durumu fark eden müştekinin olayı diğer arkadaşlarına bildirdiği sübut bulan olayda, iddianame ve dosya içeriğine nazaran meskun mahalde silah atmak suçundan yakalandıktan sonra sanığın işlem yapılmaması, serbest bırakılmaları için parayı vermesi,  bu suçla ilgili ayrı bir fezleke düzenlendiğinin anlaşılması ve 5237 sayılı TCK"nın 252/3 maddesinde rüşvetin, “bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlaması” olarak tanımlanması ve bu tanıma göre rüşvetin, menfaatin kamu görevlisi tarafından temin edilmesiyle tamamlanması, ayrıca “görevin gereklerine aykırı olarak” ibaresi konularak sadece nitelikli rüşvete yer verilmesi, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlanmasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarılması, bu düzenlemeye göre görevin gereklerine aykırı olarak bir işin yapılması veya yapılmaması için rüşvet teklifinde bulunulması durumunda suçun icra hareketleri başlamış olacağından rüşvete teşebbüs, haklı hususun temini için rüşvet önerilmesi halinde ise kamu görevlisinin şeref ve saygınlığına saldırı niteliğinde olması sebebiyle  aynı  Yasanın  125/3.  maddesinde düzenlenen kamu görevlisine hakaret suçunu oluşturabileceğinin de anlaşılması karşısında yakalama işleminin ve buna bağlı serbest bırakılma isteğinin haklı olup olmamasına göre sanığın eyleminin rüşvete teşebbüs veya kamu görevlisine hakaret suçlarını oluşturabileceği dikkate alınarak yakalamaya ve serbest bırakılması için rüşvet teklifine neden olan meskun mahalde silah atmak suçuyla ilgili soruşturma sonuçlarının araştırılması ve sonucuna göre suç niteliğinin tayin ve takdiri yerine eksik tahkikatla yazılı şekilde hüküm kurulması,

    Kabule göre de;

    Kayden sabıkasız olup, duruşma tutanaklarına yansımış olumsuz bir hali  bulunmayan ve kişilik özellikleri nedeniyle hakkında alt sınırdan ceza tayin edilip, duruşmalardaki saygılı tutumu nedeniyle de cezasından TCK"nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılan sanık hakkında “suçun işleniş biçimi ve yargılama sürecindeki tutum ve davranışlarına” dayanılarak, “bir daha suç işlemekten sakınacağı hususunda kanaat oluşmadığından” şeklindeki çelişkili, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle verilen cezanın ertelenmesine ve CMK"nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,

    Kanuna aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara