Esas No: 2021/9910
Karar No: 2022/303
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/9910 Esas 2022/303 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/9910 E. , 2022/303 K."İçtihat Metni"
Görevi kötüye kullanma suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 257/2, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca 3 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Niğde Ağır Ceza Mahkemesinin 05/06/2015 tarihli ve 2014/19 Esas, 2015/289 sayılı Kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin merci ... Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2015 tarihli ve 2015/942 Değişik iş sayılı Kararının;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas-2009/13 Karar sayılı içtihadında; “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesidir. Burada, uğranılan zararlardan kast edilen maddi zararlar olup, manevi zararlar bu kapsamda değerlendirilmemelidir. Maddi zararın bizzat sanık tarafından yerine getirilmesi gerekmeyip, sanık adına onun bilgisi ve rızası tahtında üçüncü kişiler tarafından da tazmin, aynen iade veya eski hale getirme suretiyle giderilmesi de olanaklıdır. Ancak, herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşul aranmayacaktır.” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Somut olayda, sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan Niğde Ağır Ceza Mahkemesinin 05/06/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yapılan itiraz üzerine, müştekinin zararının giderilmemesi dikkate alınarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle itirazın kabulüne ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2015 tarihli ve 2015/942 Değişik iş sayılı Kararını müteakip, yeniden yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 257/2, 43/1, 62 ve 50. maddeleri uyarınca 2.790,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Niğde Ağır Ceza Mahkemesinin 11/04/2016 tarihli ve 2015/308 esas, 2016/325 sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 13/01/2021 tarihli ve 2020/8217 esas, 2021/54 karar sayılı ilamında "..Niğde Ağır Ceza Mahkemesinin 05/06/2015 tarih, 2014/19 Esas ve 2015/289 sayılı Kararının itiraz edilmesi üzerine ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/942 Değişik iş Kararı ile Niğde Ağır Ceza Mahkemesinin 05/06/2015 tarih, 2014/19 Esas ve 2015/289 sayılı Kararın kaldırıldığı, kaldırılma gerekçesinin hukuka uygun olmadığı ve verilen kararın kesin olması nedeni ile 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi hükümleri uyarınca kanun yararına bozma yoluna gidilmesinin sağlanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirmesi gerektiği gözetilmeden.." şeklindeki gerekçe ile bozma kararı verildiği anlaşılmakla,
Sanığın adli sicil kaydının bulunmadığı, anılan suçun somut zarar suçu olmadığı gözetildiğinde, görevi kötüye kullanma suçu bakımından müştekinin zararının giderilmemesi sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşmadığı şeklindeki hatalı gerekçeyle, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 03/05/2021 gün ve 94660652-105-51-8261-2021-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte gönderilmekle gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma kanun yolu temyiz ve istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlere karşı başvurulabilen olağanüstü bir kanun yolu olup amacı, ülke sathında uygulama birliğine ulaşılması, hakim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesidir. Bu kanun yoluna başvurabilmenin ilk ve temel koşulu verilen hüküm veya kararın istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş olmasıdır.
Somut olayda; sanık ... hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan Niğde Ağır Ceza Mahkemesince verilen 05/06/2015 tarihli ve 2014/19 Esas, 2015/289 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Karara katılan vekilince itiraz edilmesi üzerine itiraz merci olan ... Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2015 tarihli ve 2015/942 Değişik iş sayılı Kararı ile katılanların zararının giderilmemesi sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarının oluşmadığından bahisle itirazın kabul edildiği, merci kararı doğrultusunda yargılamaya devam edilerek Niğde Ağır Ceza Mahkemesinin 11/04/2016 tarihli ve 2015/308 Esas, 2016/325 sayılı Kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği, hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 13/01/2021 tarihli, 2020/8217 Esas ve 2021/54 Karar sayılı ilamı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin merci kararının hukuka uygun olmadığı, kesin nitelikte olan bu karara karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi sağlandıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği, bozma kararını müteakip bu karara istinaden Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 03/05/2021 tarihli ve 94660652-105-51-8261-2021-Kyb sayılı ihbarnamesi ve Yargıtay C.Başsavcılığınca düzenlenen 22/06/2021 tarihli ve 2021/68844 sayılı tebliğname ile kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin merci kararlarının davanın esasını çözen kararlardan olmadığı gibi Dairemizce de benimsenen YCGK'nin 04/02/2020 tarihli ve 2019/11-67 Esas, 2020/59 sayılı Kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına vaki itiraz üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından anılan kararın kaldırılmasının ardından mahkemece yeniden duruşma açılarak verilen hükmün yeni bir hüküm olup olağan kanun yoluna tabi olduğu, dolayısıyla mercin kararına karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulmasının mümkün bulunmadığı, CMK'nin 308/1. maddesi uyarınca sanığın lehine itirazlarda süre aranmadığı da gözetildiğinde Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 13/01/2021 tarihli ve 2020/8217 Esas, 2021/54 sayılı Kararına karşı ancak itiraz yasa yoluna başvurulabileceği anlaşılmakla, ... Ağır Ceza Mahkemesince verilen 02/10/2015 tarihli ve 2015/942 Değişik iş sayılı Karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 13/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.