Esas No: 2021/8653
Karar No: 2022/302
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/8653 Esas 2022/302 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/8653 E. , 2022/302 K."İçtihat Metni"
İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan şüpheli Hakan Erdem hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Mut Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/12/2019 tarihli ve 2019/2660 soruşturma, 2019/2736 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin Silifke Sulh Ceza Hakimliğinin 24/02/2020 tarihli ve 2020/217 Değişik iş sayılı Kararının;
1-)5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 71. maddesi ile değişik 173/3. maddesinde yer alan, “Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder...'' ile aynı Kanun’un 173/4. maddesindeki “Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” şeklindeki düzenleme karşısında, Sulh Ceza Hakimliğince soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmesi ve Cumhuriyet savcılığınca söz konusu bu hususlarla ilgili eksiklikler giderildikten sonra şüpheli hakkında itirazla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, doğrudan kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde,
Kabule göre de;
2-)Dosya kapsamına göre, müşteki ...'ın 07/11/2019 tarihli dilekçesiyle, kendisinin Mut Asliye Hukuk Mahkemesinde İş Mahkemesi sıfatıyla görülen bir davada davacı, şüphelinin ise anılan mahkemenin yazı işleri müdürü olduğunu belirterek, söz konusu davada davalı Orman İdaresinin istinaf dilekçesini yasal süresinden sonra ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderen şüphelinin görevini ihmal ettiği iddiasında bulunduğunun anlaşılması karşısında, "...hakkındaki soruşturmanın 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun hükümlerine göre mercinden izin alınmak suretiyle yapılması gerektiği cihetle, soruşturma izni alınmadan verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara karşı yapılan itirazın bu yönden kabulüne..." şeklindeki hatalı gerekçeye nazaran,
2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 114. maddesinde yer alan "Adalet komisyonlarının görevleri şunlardır:
a)Atamaları doğrudan Bakanlıkça yapılanlar dışındaki adlî ve idarî yargı ile ceza infaz kurumları ve tutukevleri personelinin;
1)İlk defa Devlet memurluğuna atanacaklardan merkezî sınavda başarılı olanların ilgili yönetmelik hükümlerine göre düzenlenecek sözlü ve gerektiğinde uygulamalı sınavlarını yapmak, hukuk fakültesi ve adalet meslek yüksek okulu mezunlarına öncelik tanımak kaydıyla başarılı olanların atanmalarını teklif etmek.
2)Aslî Devlet memurluğuna atanmaları, sicil ve disiplin işlemleri, görevden uzaklaştırılmaları, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük işlemlerini bu Kanun ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile ilgili mevzuat hükümlerine göre yerine getirmek.
3)Naklen veya hizmet gereği atamasını, ilgili mahkeme başkanı, hâkim veya Cumhuriyet savcısının görüşünü alarak, yetki alanı içerisinde yapmak.
4)Geçici olarak görevlendirmesini, yetki alanı içerisinde altı ayı geçmemek üzere yapmak.
b)Kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek.
İlk defa Devlet memurluğuna atanması teklif edilen personelin atanmaları Bakanlık onayı ile tamamlanır. Bu personelin atanması, eğitilmesi ile ilgili usûl ve esaslar yönetmelikte gösterilir.
Bu madde kapsamındaki personeli, ilgili adalet komisyonunun muvafakati, teklifi veya hizmetin gereği olarak başka bir adalet komisyonunun yetki alanına naklen atama veya geçici olarak görevlendirme yetkisi Adalet Bakanlığına aittir.",
Yine anılan Kanun'un 116. maddesinde yer alan, "Bu kısımda yazılı memurların görevlerinden doğan suçlarından dolayı bulundukları yer Cumhuriyet savcılığınca doğrudan doğruya genel hükümler dairesinde soruşturma ve kovuşturma yapılır." ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 161/5. maddesinde yer alan, "Kanun tarafından kendilerine verilen veya kanun dairesinde kendilerinden istenen adliye ile ilgili görev veya işlerde kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kamu görevlileri ile Cumhuriyet savcılarının sözlü veya yazılı istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kolluk âmir ve memurları hakkında Cumhuriyet savcılarınca doğrudan doğruya soruşturma yapılır..." şeklindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, yazı işleri müdürlerinin görevlerinden doğan suçlarından dolayı bulundukları yer Cumhuriyet savcılığınca doğrudan doğruya genel hükümler dairesinde soruşturma ve kovuşturma yapılacağı dikkate alınmadan, mercince yapılan itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 26/04/2021 gün ve 94660652-105-33-7386-2020-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin devir yazısı ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte gönderilmekle gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile Silifke Sulh Ceza Hakimliğince verilen 24/02/2020 tarihli ve 2020/217 Değişik iş sayılı Kararın CMK'nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin mercince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 13/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.