Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/20749 Esas 2014/18969 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20749
Karar No: 2014/18969
Karar Tarihi: 25.12.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/20749 Esas 2014/18969 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili istemiyle açılmıştır. Mahkeme davayı kabul etmiştir ancak davalı vekili hükümü temyiz etmiştir. Temyiz istemine ilişkin Yargıtay kararında, davaya ilişkin bilirkişi incelemesinin yetersiz olduğu ve taşınmazın niteliğinin belirlenerek bedelin buna göre tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesi ise kamulaştırması yapılmamış taşınmazların fiilen kamu hizmetine ayrılmış olması halinde bedelin tespitinde taşınmazın el konulma tarihindeki niteliklerinin esas alınacağını düzenlemektedir. Ancak, bu kanun maddesi uyarınca bedelin belirlenmesinde taşınmazın 1972 yılı itibariyle kesinleşmiş imar planı içinde bulunup bulunmadığı, belediye ve altyapı hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı, kullanma biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıklarının belediye başkanlığından araştırılması gerektiği belirtilmiştir.
18. Hukuk Dairesi         2014/20749 E.  ,  2014/18969 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 25/11/2013
    NUMARASI : 2012/663-2013/551

    Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Şöyle ki;
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde taşınmaza 1967 yılında el atıldığını beyan etmiş geri çevirme kararı üzerine geri çevirme kararı üzerine de dosya getirtilen belgelere göre davacılar vekili dava konusu taşınmaza el atma tarihinin 1972 yılı olduğunu belirtmiş, davalı K.. M.."nün 17.07.2014 tarih 125569 sayılı yazısında parsele el atma tarihi olarak kamu yararı tarihinin esas alınması gerektiği belirtilmiş dosya içerisindeki belgelere göre de dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak 1967 yılında kamu yararı kararı alındığı anlaşılmıştır. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. maddesinin 1. ve 2. fıkrasında düzenlenen "Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09/10/1956 tarihi ile 04/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması halinde taşınmazın dava tarihindeki değeri taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak ve bu Kanunun 11 inci ve 12 nci maddelerine göre hesaplanmak suretiyle tespit edilir." hükmü öngörülmüştür.
    Dava konusu taşınmazın 1972 yılı itibariyle 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde bulunup bulunmadığının, bu tarih itibariyle kesinleşmiş imar planı içinde olmadığının anlaşılması halinde belediye veya mücavir alan sınırları içinde
    olmakla beraber belediye ve altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd. gibi) yararlanıp yararlanmadığının, özellikle etrafının meskûn olup olmadığının, taşınmaz belediye nazım imar planı içinde ise, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı uyarınca bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumunun, hangi amaçla plan kapsamına alındığının, yerleşim merkezlerine uzaklığının, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanaklarının, kullanma biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıklarının belediye başkanlığından araştırılarak, bu konuda taraflara delillerini ibraz etmek üzere süre verildikten ve hava fotoğrafları da getirtilmek suretiyle dava konusu taşınmazın 1972 yılı itibariyle niteliği tespit edildikten sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeyle arsa olarak kabul edilerek bedel belirlenmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara