Esas No: 2013/9702
Karar No: 2014/5996
Karar Tarihi: 05.05.2014
Irza geçme ve yağma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/9702 Esas 2014/5996 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Irza geçme ve yağma
HÜKÜM : Sanık ... hakkında yağma ve beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından mahkûmiyet, sanık ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet, ayrıca her iki sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan CMK.nın 231. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların itirazı kabil nitelikte oldukları, dolayısıyla sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri itiraz olarak kabul edilerek merciince bu hususta karar verilmesi mümkün görüldüğünden, incelemenin yalnızca sanıklar müdafilerinin sanıklar hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz istemleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında yağma suçundan verilen hükmün temyiz incelemesinde;
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanıklar ... ve ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından verilen hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
765 sayılı TCK.nın 417. maddesinin karşılığı olan ve 5237 sayılı TCK.nın 103/3. maddesinde cezanın ağırlaştırıcı nedeni olarak yer alan “suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi” ibaresi 5377 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle sonradan eklendiğinden sanıklar aleyhine uygulanamayacağının gözetilmemesi,
5237 sayılı TCK.nın 103/6. maddesi uyarınca verilecek cezanın üst haddinin aynı Kanunun 49. maddesi gereğince 20 yıl hapis cezası olduğu, buna göre sanıklar hakkında TCK.nın 103/2, 103/3 ve 103/4. maddelerine göre hükmolunan 18 yıl hapis cezasının 103. maddenin 6. fıkrası ile en fazla 20 yıl olarak belirlenebileceğinin nazara alınmaması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.