Esas No: 2017/9103
Karar No: 2020/4870
Karar Tarihi: 17.06.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/9103 Esas 2020/4870 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ilk derece mahkemesi sıfatıyla ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesince 2014/46 esas 2017/23 karar sayılı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nin 2017/1585-2017/1466 karar sayılı kararının süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, müvekkil ..."ün 28/10/2013 günü davalı şirkete ait ... Hastanesine böbrek taşı şikayeti ile gittiğini, üroloji uzmanı davalı ...’in müvekkiline böbrekteki taşın idrar kanalına düştüğünü, taşın çapının büyük olduğunu ve acilen ameliyat olması gerektiği söylemesi üzerine, derhal ameliyat kararı verdiğini, büyük ihmaller, vurdumduymazlıklar ve umursamazlıklar neticesinde davacı ...’ün ameliyattan yaklaşık 8 saat sonra havale geçirdiğini ve ölümün eşiğine getirildiğini, 29/10/2013 günü saat 01:00"de D.Ü.T.F. Hastanesi acil servisine nakledildiğini, burada 6 gün yoğu bakım ünitesinde kalan müvekkilinin yapılan 7 günlük tedavinin ardından 12/11/2013 tarihinde taburcu edildiğini, DÜTF Hastanesi’nde sürdürülen tedavi sürecinde müvekkiline beyin iltihabı tanısı konulduğunu ve tüm tedavinin bu tanı üzerinden gerçekleştirildiğini, davalı doktorların davalı hastanede görev alan anestezi ve üroloji uzmanları olduğunu ve ağır kusurları ile müvekkil ..."ün havale geçirmesine, beyninde iltihap oluşmasına, ölümün eşiğinden dönmesine sebebiyet verdiklerini, tamamen davalı tarafın kusuru ile geçirilen havale, beyinde oluşan iltihap, bu süreçte çekilmiş ağrı, sızı, acı ve ızıdrapın müvekkilerin manevi olarak çöküntüye uğramalarına sebebiyet verdiğini beyan ederek; Oya için 30.000,00 TL ve ... için de 20.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince de; ""İnceleme konusu karar usul ve yasaya uygun olduğundan, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,"" karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
6763 Sayılı Yasa ile 6100 sayılı HMK"na eklenen geçici 1. madde uyarınca, aynı kanunun 362. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, yeniden değerleme oranına göre 01.01.2017 tarihinden itibaren 41.530,00 TL’ye çıkarılmıştır. Davacı ... tarafından talep edilen manevi tazminat 30.000,00 TL, ... tarafından talep edilen manevi tazminat 20.000,00 TL olup, reddine karar verilen miktarlar karar tarihi (17/01/2017) itibarıyle ayrı ayrı 41.530,00 TL’yi geçmediğinden HMK.nun 362/1-a maddesi gereğince davacıların temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin davacıların temyiz dilekçesinin ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacıların temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın temyiz eden davacılara iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 17/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.