Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/11712 Esas 2014/18547 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11712
Karar No: 2014/18547
Karar Tarihi: 18.12.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/11712 Esas 2014/18547 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi         2014/11712 E.  ,  2014/18547 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bozüyük 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 06/03/2014
    NUMARASI : 2013/246-2014/116

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Mahkemece taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile değerinin belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporun VI. bölümünde taşınmazın sulu niteliğine uygun olarak hesaplamalarda buğday-nohut münavebe planı kullanıldığı, ancak nohut ürününün sulu tarımda antraknoz hastalığına kolay yakalandığı gerekçesiyle buğday ürününün sulu şartlarda nohut ürünün ise kuru şartlarda verilerinin değerlendirildiği belirtilmesine rağmen hesaplamanın buğday ile silajlık mısır ürünü esas alınarak yapılmış olması, bozma nedeni yapılmamış ise de, münavebe planındaki buğday ve silajlık mısıra ait 2013 yılına ait kuru ve şulu şartlarda dekar başına asgari ve azami verim miktarları ile kilogram başına ortalama toptan satış fiyatına ve dekar başına üretim giderine (gider kalemlerini tek tek açıklar biçimde) ilişkin veri listesinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtildikten sonra hükme asas alınan bilirkişi kurulu raporundaki değerlerin bu verilere uygunluk sağlayıp sağlamadığının denetlenmesi ve gerekirse verilere uygunluk sağlayan ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,
    2-Kamu yararı kararının İl İdare Kurumunca alındığı ve Valilikçe onandığı, dava açılmak üzere Valilikçe vekaletname verildiği, davacının Valilik olduğu halde dava dilekçesinde temsilcide hata yapılarak Eskişehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün davacı olarak gösterildiği dikkate alınmadan karar başlığında davacı olarak Eskişehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü"nün gösterilmesi ve kamulaştırlan taşınmazın "Hazine" adına tescili gerekirken davacı idare adına tescile karar verilmiş olması,
    3-Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında, iklim koşulları, arazinin topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb) gözönünde tutulduğunda, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan, ülkemizin değişik yörelerindeki (değeri önemli şekilde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir faktör bulunması hali hariç) sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde kapitalizasyon faiz oranı %5 olarak uygulandığı halde, bilirkişi kurulunca sulu kabul edilen dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinde kapitalizasyon faiz oranının %6 alınması suretiyle düşük m² değeri belirlenmesi,Doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    4-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla, dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar, tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara