Esas No: 2014/20471
Karar No: 2014/18535
Karar Tarihi: 18.12.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/20471 Esas 2014/18535 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Altınözü Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/04/2013
NUMARASI : 2011/343-2013/133
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir.
Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için aynı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 15. maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca, kamulaştırma belgelerinin mahkemeye verildiği gün itibarıyla dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır.
Bu itibarla; geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğü cetvelinde; 2011 yılı itibari ile zeytinin dekar başına ortalama verimi 504, satış fiyatının 1,75 TL, üretim gideri ise 490,29 TL/da olmasına rağmen sırasıyla 620 kg, 2,00 TL, 430 TL/da alınması suretiyle yanlış değer hesaplanmış olması,
2-Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarına göre, iklim koşulları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ile bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb) gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan ülkemizin değişik yörelerindeki kuru tarım arazilerinin değerlendirilmesinde, (değeri önemli biçimde etkileyen, kanıtlanmış farklı ve özel bir etkenin bulunması durumu dışında) kapitalizasyon faiz oranı %6 olarak alınmaktadır. Hal böyle iken değerlendirmeye esas alınan bilirkişi kurulu raporunda kuru tarım arazisi (kapama zeytinlik) olan taşınmazın değerinin belirlenmesinde kapitalizasyon faizi oranının %6 yerine % 11 olarak kabulü,
3-Kamulaştırma Kanunu"nun 27. maddesi gereğince acele el koyma dosyasında alınan bilirkişi raporunda %10 oranında ağaç enkaz bedeli düşülmüş iken mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda enkaz bedeli düşülmemiştir. Mahkemece, mal sahibinin enkazı alıp almadığı, isteyip istemediği belirlenip enkazın akıbetinin araştırılması, enkazın mal sahibi tarafından alındığının anlaşılması halinde ağaç enkaz bedelinin tespit edilen kamulaştırma bedelinden düşürülmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Kamulaştırma Kanunu"nun 27. maddesi gereğince acele el koyma dosyasında tespit edilen ve bankaya bloke edilen bedel ile mahkemece hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
5-Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasının bu niteliğine göre vekille temsil edilen taraflar yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği düşünülerek davalı lehine de maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken sadece davacı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Mahkemece bilirkişi kurulundan yukarıdaki bozma gerekleri doğrultusunda değerlendirme yapan ek rapor alınarak bu raporun bozmaya uygunluğu denetlendikten sonra hasıl olacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.