Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/3338 Esas 2022/1522 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3338
Karar No: 2022/1522
Karar Tarihi: 08.02.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/3338 Esas 2022/1522 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, Ayrancı Ticaret Meslek Lisesi Başmüdür Yardımcısı ve okul aile birliği yönetim kurulu üyesi olarak 12. sınıf öğrencilerine staj dosyalarını bağış adı altında farklı tutarlarda toplayarak okul aile birliği hesabına yatırmadığı, uhdesinde tuttuğu 6.670 TL tutarındaki parayı zimmetine geçirdiği gerekçesiyle suçlu bulunarak mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın inkara yönelik savunmasına karşın, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince yüklenen suçtan beraat etmesi gerektiği Daire tarafından vurgulanmıştır. Ayrıca, sanık hakkında TCK'nin 249. maddesi yerine 53. maddesinin uygulanması gerektiği ve hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle suç işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı kanunun 53/5. maddesi uyarınca cezasının infazından sonra başlamak üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanması yerine infazda tereddüt oluşturacak şekilde süre belirtmeksizin ve temel cezanın tespitinde alt sınırdan uygulama yapıldığı halde gerekçe de gösterilmeden \"hükmolunan ceza miktarı kadar yoksun bırakılmasına\" dair karar verilmesinin yanlış olduğu belirtilmiştir. Kanun maddelerinin det
5. Ceza Dairesi         2018/3338 E.  ,  2022/1522 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Suç tarihinde Ayrancı Ticaret Meslek Lisesi Başmüdür Yardımcısı ve okul aile birliği yönetim kurulu üyesi olan sanığın, beceri eğitimi için işletmelere gönderilen 12. sınıf öğrencilerine bu eğitimlerde doldurulması gereken staj dosyalarını okul aile birliğine bağış adı altında 25 TL, 50 TL, 75 TL ve 100 TL gibi farklı tutarlar karşılığında verdiği ancak topladığı bağışlar karşılığında makbuz kesmeyip bu tutarı okul aile birliği hesabına yatırmayarak uhdesinde tuttuğu iddia ve kabul edilen somut olayda; sanığın, 80 adet staj dosyası almasına rağmen 124 öğrencinin staj dosyası almasının mümkün olmadığını, her öğrenciden farklı tutarlarda meblağlar toplandığını ve bu tutarların beyan edilenlerden daha düşük olduğunu, maddi durumu iyi olmayan öğrencilerden para alınmadığını, ücreti daha sonra ödeyeceğini söyleyen bazı öğrencilerin ödeme yapmadığını veya beyan ettiklerinden eksik ödeme yaptığını, bu haliyle toplanan paralar için makbuz kesildiğini ve okul aile birliği hesabına yatırıldığını savunması, kovuşturma aşamasında tanık olarak beyanlarına başvurulan okulun 12. sınıf öğrencilerinden yalnızca ikisinin staj dosyası için para ödediklerini ancak makbuz almadıklarını beyan etmesi, kovuşturma aşamasında Sayıştay emekli uzman denetçilerinden alınan iki rapor arasında sanığın makbuz düzenlediği tutarlara ilişkin çelişki bulunması karşısında, sanığın inkara yönelik savunmasının aksine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince yüklenen suçtan CMK'nin 223/2-e maddesi uyarınca beraati yerine yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Sanığın zimmetine geçirdiği kabul edilen toplam 6.670,00 TL'nin, suç tarihindeki ekonomik koşullara ve Dairemiz uygulamalarına göre, değer azlığı sınırında kalması nedeniyle sanık hakkında TCK'nin 249. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle TCK'nin 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    TCK'nin 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanun'un 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca, cezasının infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanması yerine infazda tereddüt oluşturacak şekilde süre belirtmeksizin ve temel cezanın tespitinde alt sınırdan uygulama yapıldığı halde gerekçe de gösterilmeden "hükmolunan ceza miktarı kadar yoksun bırakılmasına" dair karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA 08/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara