Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/9688 Esas 2022/1485 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/9688
Karar No: 2022/1485
Karar Tarihi: 08.02.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/9688 Esas 2022/1485 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, görevi kötüye kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.'nin doğrudan zarar görmediği için dava dosyasına katılma hakkı bulunmamaktadır. Yargılama aşamasında olan dosyalar için Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan düzenleme sonucunda, basit yargılama usulü hakkında bir değişiklik yapılmıştır. Sanığın daha önce açılmış olan bir davası olduğu için bu davaların birleştirilmesi ve hukuki kesinti olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Kararın bozulması gerekmektedir ve 5271 sayılı CMK'nin 251/1. maddesi ile basit yargılama usulü hakkında yeniden değerlendirme yapılması gerekmektedir. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de göz önünde bulundurularak, CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri gereğince sair yönleri incelenmeyen hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. Kanunlar: 5237 sayılı TCK'nin 257/1, 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 251/1 ve geçici 5. maddesi (d) bendi, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11/b ve 11/d maddeleri, CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri.
5. Ceza Dairesi         2021/9688 E.  ,  2022/1485 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/02/2017 tarihli, 2015/5-95 Esas, 2017/71 sayılı ve benzer Kararlarında da belirtildiği üzere "suçtan zarar görme" kavramının "suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali" olarak anlaşılması gerektiği, dolaylı veya muhtemel zararların davaya katılma hakkı vermeyeceği, bu nedenle sanık hakkında atılı suçtan açılan kamu davasına CMK'nin 237. maddesine göre doğrudan zarar görmeyen Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş'nin katılma hakkı olmadığı, bu itibarla hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca vekilinin temyiz isteminin REDDİYLE, incelemenin sanığın temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Fiili ve hukuki irtibat nedeniyle Dairemizin 2021/9687 Esas sırasında kayıtlı dava dosyası ile birlikte yapılan incelemede;
    Hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanığın yargılama konusu eyleminin 5237 sayılı TCK'nin 257/1. maddesi kapsamında yer alan suça ilişkin olduğu, 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesi ile basit yargılama usulünün getirildiği ancak Anayasa Mahkemesinin 16/03/2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14/01/2021 tarihli, 2020/81 Esas ve 2021/4 sayılı Kararı ile yargılama aşamasında olup henüz “kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış” dosyalar açısından Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 5271 sayılı Kanun'a 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Yasa'nın 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin "basit yargılama usulü" bakımından iptal edildiği ve bu kararın sonuçları itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu, öte yandan suç tarihinde PTT dağıtıcısı olan sanığın 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11/b madde ve fıkrası uyarınca ifa ettiği görevinden doğan suçlardan dolayı kamu görevlisi sayıldığı ancak aynı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11/d madde ve fıkrası gereğince soruşturulmasının izne tabi olmadığı anlaşılmakla, TCK'nin 7/2 ve CMK’nin 251. maddeleri uyarınca “Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    UYAP sisteminde yapılan sorgulamada; sanık hakkında aynı suçtan Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1037 Esas sırasında kayıtlı kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, anılan davanın akıbetinin araştırılması, derdest ise birleştirilmesi, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneğinin getirtilmesi, suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve mükerrer dava olup olmadığının saptanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK’un 321 ve 326/son maddeleri gereğince sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA 08/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara