Esas No: 2014/9760
Karar No: 2014/13914
Karar Tarihi: 22.09.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/9760 Esas 2014/13914 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/01/2014
NUMARASI : 2013/196-2014/17
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, takip konusu yapılan bonolardaki imzaların davacılara ait olmadığından bahisle söz konusu bonolardan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı vekili; müvekkili ile davacılar arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin alacağının temini amacıyla davacılar aleyhine senetlere dayanarak icra takibi başlattığını, davacılardan Y.. D.."ın haciz sırasında taahhütte bulunduğunu ve bu taahhüdün haciz baskısı altında verildiği iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; takip konusu iki adet bonodaki imzaların davacıların eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, takip konusu bonolar nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı Y.. D.."ın 17/10/2011 tarihli haciz tutanağı altında dava konusu borcu kabul ve ödemeyi taahhüt ettiğine dair imzasıyla onayladığı beyanı bulunmaktadır.
İhtiyati haciz sırasında verilen bu tür beyanların manevi cebir altında zapta geçirildiği kabul edilebilirse de, somut olayda sözü edilen beyanlar ihtiyati haciz sırasında olmayıp haciz sırasında verildiğinden manevi cebir kabul edilemez. Mahkemece bu husus üzerinde herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenden dolayı hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.