Esas No: 2014/10910
Karar No: 2014/18067
Karar Tarihi: 11.12.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/10910 Esas 2014/18067 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi
Dava dilekçesinde, babalığın tespiti ile iştirak nafakası istenilmiştir. Mahkemece babalık talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, çocuk için aylık 400 TL nafakaya karar verilmiş, hüküm davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, evlilik dışı doğan çocuk ile davalı baba arasında babalık hükmü ile soybağının kurulmasını ve çocuk için aylık 600,00 TL iştirak nafakası istenmiş, mahkemece dava açıldıktan sonra çocuğun davalı baba tarafından tanıma senedi ile tanınması sebebiyle babalık talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, aylık 400,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davalı babanın yargılama devam ederken işlediği suç sebebi ile cezaevine girdiği ve verilen ceza kararının kesinleşmesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 407. maddesi kapsamında kendisine vasi atandığı, davalının sosyal ekonomik durumunun yeterince araştırılmadığı anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 330. maddesine göre: “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur." 327/1.maddesinde ise “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” hükmü düzenlenmiştir. Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti anaya ait ise de babanın da çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılması zorunludur. Mahkemece ana ve babanın sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, küçüğün ihtiyaçları Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir.
Buna göre, davalı babanın cezaevinde hükümlü olması da dikkate alınarak, davalının sosyal ekonomik durumu yeterince araştırılmamıştır. Bu kapsamda varsa taraf delilleri de toplanarak mahkemece, taşınmaz malvarlığı açısından tapu müdürlüğüne, vergi kaydı yönünden vergi dairesine, sosyal güvenlik kaydı açısından ... Kurumu"na, banka mevduatı açısından banka şubelerine, ticaret kayıtları için ticaret sicil memurluğuna müzekkereler yazılarak davalının sosyal ekonomik durumunun tespiti gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.