Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/11741 Esas 2022/1709 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/11741
Karar No: 2022/1709
Karar Tarihi: 14.02.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/11741 Esas 2022/1709 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2021/11741 E.  ,  2022/1709 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇTAN ZARAR GÖREN : Hazine
    SUÇ : Zincirleme basit zimmet
    HÜKÜM : Sanık ...'un eyleminin zincirleme nitelikli zimmet, diğer sanıkların eylemlerinin bu suça yardım etme suçlarını oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet
    EK TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Bozma

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    CMK'nin 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanun'un 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır" düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK'nin 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin zimmet suçundan açılan kamu davasına katılan olarak KABULÜNE, tayin olunan ceza miktarına göre yasal koşulları bulunmadığından sanık ...'nun duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 318. maddesi gereğince REDDİNE, başvurularının kapsamına göre incelemenin; katılan Hazine vekilinin sanıklar ... ve ... hakkında zimmete yardım etme suçundan kurulan mahkumiyet, müdafilerin de sanıklar haklarında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI ve DURUŞMASIZ OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Suç tarihlerinde Başbakanlık Özürlüler İdaresi başkan vekili olarak görev yapan sanık ...'un ... Ltd. Şti'ne yüksek miktarda kazanç sağlamaya olanak tanıyan, Özürlüler İdaresi Başkanlığını ise önemli maddi yükümlülükler altına sokan hükümlerin yer aldığı Gökkuşağı isimli tanıtım kampanyasının yürütülmesine ilişkin 19/12/2005 tarihli protokolü firma yetkilisi ... ile birlikte imzaladığı, bu sözleşmeyle şirkete ödenecek 400.000 USD hizmet bedelinin karşılanmasına yönelik olarak ...'un bilgisi dahilinde Özürlüler İdaresi Başkanlığıyla hiçbir bağlantısı olmayan sanık ... aracılığıyla bir kısım şirket ve kişilerden toplanan paralar ile sponsor firmaların yaptıkları ödemeler toplamı 605.740,25 TL'den, Çırağan Sarayında yapılan toplantı için harcanan 203.299,03 TL çıkarıldıktan sonra kalan 402.441,22 TL'nin idarenin hesaplarına intikali yerine anılan şirkete ödenmesi suretiyle bu şirkete yarar sağlayarak hileli davranışlarla zincirleme nitelikli zimmet suçunu, sanıklar ... ve ...'ın ise ...'un zimmet suçunu işlemesini kolaylaştırmak suretiyle bu suça yardım ettikleri kabul edilen dava konusu somut olayda;
    Sanık ...'ın aşamalarda Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile aralarındaki ilişkinin 19/12/2005 tarihli protokole dayandığını, protokolde öngörülen 400.000 USD tutarındaki hizmet bedelinin yaptığı ve yapacağı hizmetlerin karşılığı olduğunu, bu paranın bir kısmının da sponsorlar tarafından firmasına ödendiğini savunması karşısında, ... Ltd. Şti. hesaplarına yatan paralardan yapılan harcamalar sonrasında kalan 402.441,22 TL'nin 19/12/2005 tarihli protokole istinaden alındığı, Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile firma arasındaki bu miktara yönelik uyuşmazlığın hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu gözetilerek, adı geçen sanığın atılı suçtan beraati yerine yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    571 sayılı Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 1'inci maddesinde anılan KHK'nin amacının "...özürlülere yönelik hizmetlerin düzenli, etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini temin etmek için; ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, özürlüler ile ilgili ulusal politikanın oluşmasına yardımcı olmak, özürlülerin problemlerini tesbit etmek ve bunların çözüm yollarını araştırmak üzere Başbakanlığa bağlı Özürlüler İdaresi Başkanlığı'nın kurulmasına,..." olduğunun düzenlendiği, Gökkuşağı projesi ile kaynak sağlanması öngörülen Çok Programlı Özel Eğitim Merkezi Projesi kapsamında imzalanan protokol hükümlerine göre Başbakanlığın kişi ve kuruluşların sponsorluğundan veya açılacak kampanyalardan temin edeceği kaynak ile projenin uygulamaya konacağı, özel eğitim okul ve kurumları açma görevinin Milli Eğitim Bakanlığına ait olduğu ve projenin yürütülmesinde koordinasyonun Özürlüler İdaresi Başkanlığına ait olduğunun belirtildiği, projenin 2003/39 sayılı Başbakanlık Genelgesinin 10'uncu maddesine göre hazırlık safhasında iken ilgili bakan tarafından onaylanması gerekirken bu onay alınmadan başladığı, suçlamaya konu paraların sponsor kişi ve kurumlar tarafından imzalanan protokollerde doğrudan ... Ltd. Şti'ne verileceğinin belirtildiği, idare hesaplarına giren bir paranın dava konusu olmadığı, yukarıda hukuki ihtilaf niteliğinde olması nedeniyle zimmet suçunun konusunu oluşturmayacağı kabul edilen miktar dışında kalan sanık ...'un 28/03/2006 tarihinde teslim aldığı ve protokol ile parayı veren ...'e iade ettiğini belirttiği 10.000,00 TL'yi mal edindiğine dair aralarında hukuki uyuşmazlık bulunan ...'ün beyanı dışında savunmasının aksine delillerin nelerden ibaret olduğu denetime imkan verecek biçimde karar yerinde tartışılıp değerlendirilmek suretiyle hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Sanık ...'nun 22/06/2006 tarihli protokole istinaden ... Ltd. Şti'ne verilmek üzere ...'ndan aldığı 35.000,00 TL'nin 27.000,00 TL'sini mal edinmesi şeklinde sübut bulan eyleminin TCK'nin 155. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Sanıklar ... ve ...'un sübutu kabul edilen eylemlerinin TCK'nin 155. maddesinde tanımı yapılan güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağının gözetilmemesi,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle TCK'nin 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    TCK'nin 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle yüklenen suçu işlediği kabul edilen sanık ... hakkında aynı Yasa'nın 53/5. maddesinin uygulanması sırasında, 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi yerine, 53/1. maddesindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ...'nun ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanık ...'un ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkı saklı tutularak, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 14/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara