Esas No: 2018/11587
Karar No: 2022/1775
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/11587 Esas 2022/1775 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/11587 E. , 2022/1775 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zincirleme basit zimmet (2 kez), basit zimmet (bir kez), zincirleme olarak icrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Zincirleme basit zimmet ve zincirleme olarak ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçlarından mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Hazinenin, sanığa isnat edilen görevi kötüye kullanma suçundan doğrudan zarar görmediği, mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararının hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla bahse konu suçtan verilen mahkumiyet hükmünü temyiz hakkının bulunmadığı nazara alınarak, vekilinin bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin katılan ... vekilinin zimmet, sanık müdafin ise zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Olay tarihlerinde Aydın ili İncirliova ilçesi ... köyü muhtarı ve aynı zamanda ... Çiftçi Mallarını Koruma başkanı olarak görev yapan sanığın, 2011 yılı sonu itibarıyla köy veznesinde bulunması gereken 11.138,70 TL'yi ve çiftçi mallarını koruma başkanlığına ait hesaba yatırması gereken 7.023,92 TL'yi, birleşen dosya kapsamında 2013 yılı Nisan ayı sonu itibarıyla da köy veznesinde bulunması gereken 7.324,24 TL'yi ve aynı dönemde köy tüzel kişiliği adına tahsil ettiği 1.073,00 TL'yi uhdesinde tuttuğu kabul edilerek zincirleme basit zimmet suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de; sanığın aşamalardaki savunmalarında şikayete konu edilen paraların ilgili yer ve kişilere ödendiğini ancak cezaevinde olduğundan fatura ve makbuzları toplayamadığını belirtmiş olması ve hükme esas alınan 20/06/2014 tarihli bilirkişi raporunun, çiftçi malları koruma başkanlığı ile köye ait karar, gelir-gider ve vezne defterleri ile harcama belgeleri ve tahsilat makbuzu koçanları olmadan, soruşturma aşamasında alınan raporlar doğrultusunda düzenlendiğinin ve raporda birleşen dosya kapsamında 09/05/2013 tarihli para çekme kararı ile çekilip ilgili yerlere ödenmediği iddia olunan 377,40 TL ve 280,00 TL miktarlı ödemeler ile Aydın Büro Sistemleri şirketine ödenmesi gerektiği halde ödenmeyip icra takibine sebebiyet verildiği iddia olunan 1.240,00 TL ile ilgili inceleme yapılmadığının ve bu kapsamda da hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığının anlaşılması karşısında, sanığın belgelerini sunamadığını bildirdiği giderlere ilişkin detaylı savunmasının tespiti ile ödeme yapıldığı bildirilen kişilerin tanık olarak dinlenmesi ve mevcut olduğu takdirde fatura ve ödeme belgelerinin sanıktan temini ile gerçekliklerinin araştırılması, ilgili yıllara ait tüm defter ve belgelerin de getirtilmesi sonrasında dosyanın tüm ekleriyle birlikte Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşturulacak üç kişilik yeni bir bilirkişi kuruluna tevdi edilerek sanığın uhdesinde köye ve çiftçi malları koruma başkanlığına ait para bulunup bulunmadığı ile varsa miktarı hususunda ayrıntılı rapor alınmasına müteakip suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığı hususu üzerinde de durulmak suretiyle hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanık hakkında köye ait içme suyu bedellerini belediyeye geç yatırmak ve çiftçi malları koruma başkanlığına tahakkuk ettirilen sigorta prim borçlarını zamanında ödememek suretiyle gecikme zammı ödenmesine sebebiyet verdiği kabul edilip zincirleme olarak görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; İncirliova Kaymakamlığının 14/02/2012 tarihli ve 3 sayılı soruşturma izni verilmesi kararı ile 13/02/2012 tarihli ön inceleme raporu içeriği de dikkate alındığında, çiftçi malları koruma başkanlığının sigorta prim borçlarını zamanında ödemediğinden dolayı gecikme zammı ödenmesine neden olduğu isnadına yönelik soruşturma izni bulunmadığı, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca sanık hakkında bu fiil nedeniyle de yetkili merciden soruşturma izni alınması gerektiği ancak dosyada izin alındığına ilişkin bilgi ve belge bulunmadığından durma kararı verilerek yetkili merciden soruşturma izni istenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK'nin 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin Kararının değerlendirilmesi lüzumu,
Yüklenen suçları TCK'nin 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmolunması gerektiğinin düşünülmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve sair yönleri incelenmeyen görevi kötüye kullanma suçu yönünden 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 14/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.