18. Hukuk Dairesi 2014/11074 E. , 2014/17998 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıların evlilik tarihinin tespiti ve tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava dilekçesinde, davacılar kendilerine Uyrukluk ve Aile Kütüğüne Kayıt Bildirgesiyle göçmen (muhacir) belgesi verildiği, bu belgede davacıların evli olduklarının belirtilmesine rağmen evlilik tarihlerinin sehven yazılmamış olduğundan evlilik tarihinin, Türkiye"ye geliş tarihi olan 28.04.1990 olarak tespiti ile nüfusa tescili istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacıların 02.05.1990 tarihinde Türk vatandaşlığına geçmek üzere başvuruda bulundukları, başvuru evrakında evli oldukları ve Türkiye"ye 28.04.1990 tarihinde geldiklerini beyan ettikleri, kendilerine 02.05.1990 tarihli göçmen belgesi verildiği, Bakanlar Kurulu kararı ile Türk vatandaşlığına alındıkları, nüfus kayıtlarında medeni hali bölümünde "evli- bilinmeyen" yazılı olduğu evlenme tarihlerinin boş bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Davacılar muhacir olarak Bulgaristan"dan Türkiye"ye evli olarak geldiklerini belirtmiş, nüfus kayıtlarına da evli oldukları yazılmış olup, bu tür davalar kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan ve her türlü delil ile ispat edilebileceğinden mahkemece evlilik tarihi Bulgaristan makamları, konsolosluklar vs.den araştırılarak gerekirse tanıkta dinlenmek suretiyle evlilik tarihi saptanmadan davacı vekilinin ellerinde bu konuda kayıt ve belge bulunmadığını, evlenme tarihi yazılmasında kamu zararı olmayacağını belirtmesi üzerine hiç bir kanıt toplanmadan gerçek evlilik tarihi olmadığı halde Türkiye"ye giriş tarihlerinin evlilik tarihi olarak kabulü ile nüfusa tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.