Esas No: 2014/6546
Karar No: 2014/13792
Karar Tarihi: 18.09.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/6546 Esas 2014/13792 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2012/478-2013/484
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekilleri Av.N. P.ile Av.M. K. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece verilen 08.03.2011 günlü karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2011/8536 Esas, 2012/2086 Karar sayılı, 14.02.2012 tarihli kararı ile “Kesinleşen Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.03.2009 tarihli 2008/8 Esas, 2009/126 Karar sayılı Sertaş AŞ."nin açtığı menfi tespit davasında teslim edilmeyen demir miktarının 84.635 kg olduğu, bu demirin sözleşme tarihindeki alış fiyatının 31.145,68 TL olduğu belirlenmiş ve bu yönler kesinleşmiştir. Davacı yan, teslim edilmeyen bu demirin başka firmalardan daha yüksek fiyatlarla alındığını belirterek iş bu davayı açmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece yapılması gereken iş, anılan miktarın davacı tarafın alım tarihindeki fiyatlarının bilirkişi aracılığıyla saptanıp, talep edebileceği bedel bulunduktan sonra varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçeleriyle bozulmuştur.
Bozma ilamından önce mahkemece verilen yukarıda tarihi belirtilen ilk kararda davacının ek zararı 49.680,75 TL olarak saptanmış ve taleple bağlı kalınmak suretiyle 45.000,00 TL üzerinden fazlaya ilişkin hak saklı tutularak hüküm oluşturulmuştur.
Bozmadan sonra verilen kararda ise, bilirkişi raporu ile davacı zararının 66.690,81 TL olabileceğinin bildirildiği gerekçe yapılıp, taleple bağlı kalınacağı da belirtilip yine 45.000,00 TL üzerinden hüküm oluşturulmuş ise de, ilk kararda davacı zararının 49.680,75 TL olduğunun saptandığı, bu kararı davacının temyiz etmediği gözetilerek davacı zararının 49.680,75 TL olduğu kabul edilip, taleple bağlılık ilkesi gözetilerek 45.000,00 TL üzerinden
hüküm oluşturulup, (49.680,75-45.000,00=)4.680,75 TL"ye ilişkin olarak davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesi gerekirken, “fazlaya ilişkin istemin reddi” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.