Esas No: 2018/13118
Karar No: 2022/1868
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/13118 Esas 2022/1868 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/13118 E. , 2022/1868 K.Özet:
Mahkeme, zincirleme basit zimmet suçu nedeniyle mahkum olunan sanık hakkındaki kararın temyiz edildiğini ve dosyanın incelendiğini belirtti. Noterlerin görevleri nedeniyle tahsil ettikleri vergi, resim, harç ve katma değer vergilerinin ilgili vergi dairesine yatırması gerektiğine dikkat çekti. Dosya kapsamında görev kapsamını belirleyecek belge bulunmadığı için sanığın görevi kapsamında hareket edip etmediğine dair belgelerin temin edilmesi gerektiği belirtildi. Suçun vasfının tayini gerektiği ve zincirleme suç nedeniyle yapılan artırımın TCK'nin 43/1. maddesine yer verilmeden yapıldığı, bu nedenle CMK'nin 232/6. maddesiyle aykırılık oluştuğu vurgulandı. TCK'nin 53/1-a maddesi gereğince hak ve yetkileri kötüye kullanarak işlediği kabul edilen suç nedeniyle sanığa 53/5. maddesi uygulanmadığına dikkat çekildi. Sonuç olarak, hüküm BOZULDU ve kanun maddeleri 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 118, 119, 120, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 46, TCK'nin 43/1, 249, 53/1-a ve 53/5 olarak belirtildi.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zincirleme basit zimmet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 151. maddesine göre TCK uygulamasında kamu görevlisi sayılan noterlerin bu Kanun'un 118. maddesi gereğince noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar dolayısıyla özel kanunları uyarınca ödenmesi gereken ve makbuz karşılığı tahsil ettikleri vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedellerini aynı Kanun'un 119, daha sonra yürürlüğe giren 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca tahsil ettikleri katma değer vergisini ise anılan Kanun'un 46. maddesinde gösterilen sürelerde ilgili vergi dairesine yatırmalarının gerektiği, 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 118, 119 ve 120. maddeleri uyarınca görevlerinden dolayı tevdi edilmiş olup bu paralar üzerinde noterlerin muhafaza ve denetim sorumluluklarının bulunduğu, açıklanan düzenlemeler karşısında, Eyüp 2. Noterliğinde katip ve veznedar olarak görev yaptığı iddia olunan ancak dosya kapsamında görev kapsamını belirleyecek sözleşme veya görev belgesi bulunmayan sanığın müsnet eylemleri görevi kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediğine dair belgelerin temin edilmesi sonrasında, ilgililerinden nakden alıp, beyan ve ödeme için öngörülen zaman aralıklarında muhafaza ederek, doğru ve eksiksiz biçimde Hazineye intikalini teminle görevli oldukları noterlik dairesince tahsil edilen harç, damga vergisi, değerli kağıt ve katma değer vergisine ilişkin tahsilatları mal edinme şeklindeki eylemlerinin zimmet, noter ücreti, yazı ücreti ve karşılaştırma ücretini mal edinme şeklindeki eylemlerinin ise ayrıca hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı ve dosyanın tüm ekleriyle ve temin edilecek olan belgelerle birlikte bilirkişiye tevdi edilerek belirtilen hususlar doğrultusunda rapor alınmasını müteakip, yukarıda bahsi geçen noter paylarına ilişkin meblağ düşülmek suretiyle toplam zimmet miktarı belirlenerek TCK'nin 249. maddesinin uygulanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin karar yerinde tartışılması ile zimmet suçunun vasfının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Zincirleme suç nedeniyle yapılan artırım sırasında hüküm fıkrasında TCK'nin 43/1. maddesine yer verilmeyerek CMK'nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının Resmi Gazete'nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nin 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Suçu TCK'nin 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında aynı Yasa'nın 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 16/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.