Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/3431 Esas 2022/2376 Karar Sayılı İlamı

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇTAN ZARAR GÖREN : Hazine
SUÇ : İhaleye fesat karıştırma (tüm sanıklar hakkında), edimin ifasına fesat karıştırma (sanıklar ... ve ... ... hakkında), resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik (sanık ... hakkında)
HÜKÜM : Beraat (sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... ... hakkında), mahkumiyet (sanık ... hakkında ihaleye fesat karıştırma ve değişen suç vasfına göre özel belgede sahtecilik suçlarından), karar verilmesine yer olmadığına (sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan)
EK TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Temyiz isteminin reddi, onama, düşürülme

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK'nin 260/1. maddesine göre ihaleye fesat karıştırma suçundan açılan kamu davalarında katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve anılan suçtan sanık ... hakkında verilen beraat hükmü dışındaki hükümlerin vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanun’un 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır" düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK'nin 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin ihaleye fesat karıştırma suçundan açılan kamu davalarına katılan olarak KABULÜNE, sanık ...'ın üzerine atılı sahtecilik suçundan doğrudan zarar görmeyen, bu itibarla davaya katılma ve hükümleri temyiz hakkı bulunmayan Hazinenin vekili aracılığıyla bu suça yönelik vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi gereğince REDDİNE, sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan karar verilmesine yer olmadığına dair kararın hüküm niteliğinde olmaması nedeniyle temyizi mümkün olmadığından, sanıklar ... ve ... haklarında ihaleye fesat karıştırma, sanıklar ... ve ... haklarında ise edimin ifasına fesat karıştırma suçlarından 08/06/2010 tarihli ve 2009/157 Esas, 2010/109 sayılı Karar ile verilen beraat hükümlerine karşı O yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin bulunmadığı, katılan vekilinin de temyiz isteminden vazgeçtiği nazara alındığında, söz konusu hükümlerin temyiz edilmeksizin kesinleştiği gözetilmeden, bu sanıklar ve suçları yönünden de hüküm kurulmuş ise de bu kararların hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğu gözetilerek incelemenin katılan Hazine vekilinin sanıklardan ... ve ... ... hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan kurulan beraat ile ... hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan kurulan mahkumiyet, katılan Karaman İl Özel İdaresi vekilinin sanıklardan ..., ... ve ... ... hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan kurulan beraat ile ... hakkında ihaleye fesat karıştırma ve özel belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet, müdafin ise sanık ... hakkında ihaleye fesat karıştırma ve özel belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Davaya konu ihaleler nedeniyle kurum zararı oluşmadığı nazara alındığında; sanıklar ..., ..., ... ve ...'a isnat edilen eylemlerin sübutu halinde TCK'nin 6459 sayılı Yasa'nın 12. maddesiyle değişik 235/3-b maddesi kapsamında düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçunu oluşturacağı, bu suçun ve sanık ... hakkındaki özel belgede sahtecilik suçunun kanunda öngörülen cezalarının üst sınırı itibarıyla TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihleri olan 17/07/2007, 16/10/2007, 07/02/2008, 15/02/2008, 26/02/2008 ve 13/05/2008 ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5237 sayılı TCK'nin 7/2 ile 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 01/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.