Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/10383 Esas 2014/13526 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10383
Karar No: 2014/13526
Karar Tarihi: 16.09.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/10383 Esas 2014/13526 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2014/10383 E.  ,  2014/13526 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili firmanın inşa ettiği bir sitedeki 4 adet bağımsız bölümün müvekkili firmanın yakından tanıdığı ve bildiği davalı firmaya, bedeli sonradan ödenmek üzere herbiri 150.000-TL" den olmak üzere 600.000-TL" ye 03.05.2007" de satıldığını, davalı firmanın müvekkilini oyalarak bedeli ödemediğini, ancak bu süreç çok uzayınca müvekkilinin davalıya 03.11.2010 tarihli ihtarnameyi gönderdiğini, satıma konu dört adet dairenin faturalarının da kesilip davalıya gönderilmesine rağmen davalının bedeli ödemediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 600.000-TL alacaktan şimdilik 10.000-TL alacağın ihtarname tarihi olan 03.11.2010" dan itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili firmanın davacı firmadan 4 adet daireyi toplam 4.000-TL bedelle satın aldığını, satış bedellerinin devir ve ferağ yapılırken ödendiğini ve bu hususun resmi senede bağlandığını, davacı tarafın imzası bulunan resmi senedin aksine dair iddialarının kötüniyetli olduğunu, resmi senedin aksinin aynı güçte bir delille kanıtlaması gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki taşınmaz satışının mevzuattaki şekil şartlarına uygun olarak gerçekleştirildiği, resmi senette taşınmaz bedelinin tamamen ve nakden alındığının açıkça belirtilip taraf temsilcileri tarafından imzalanmış olduğu, resmi senet haricinde taşınmaz bedellerinin daha sonra ödenmek üzere satışın gerçekleştirildiğine dair yazılı bir belgenin mevcut olmadığı, davacı vekilinin de yazılı belge olduğunu iddia etmeyip, aksine 09.02.2012 tarihli zapta geçen beyanında güven ilişkisine dayanarak böyle bir işlem yapıldığını iddia ettiği, davacının sözleşmenin geçersizliğini de iddia etmediği, satışın 03.05.2007 tarihinde gerçekleştirildiği, davacı tarafın 03.11.2010 tarihli ihtarname tarihine kadar sessiz kaldığı, davacının taşınmaz bedellerine ilişkin düzenlemiş olduğu faturaların tarihlerinin de 23.02.2011 olduğu, davalının faturaları iade etmiş olduğu, 818 S. Borçlar Kanunu" nun 182/2 maddesine göre aksine adet veya sözleşme mevcut değil ise satıcı ve alıcının borçlarını aynı zamanda ifa etmekle yükümlü oldukları, tek başına fatura düzenlenmesinin alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı, fatura konusu alacağın usulüne uygun delillerle ispatının gerektiği, davacının yasal delillerle tapulu taşınmazların satışının veresiye olduğunu ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara