Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/3025 Esas 2014/5220 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/3025
Karar No: 2014/5220
Karar Tarihi: 17.04.2014

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/3025 Esas 2014/5220 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2014/3025 E.  ,  2014/5220 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 14 - 2014/83649
    MAHKEMESİ : Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 15.03.2013
    NUMARASI : 2012/199 Esas, 2013/93 Karar
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu yönünden kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Dosya içeriğine göre, kayden 15.07.1996 doğumlu mağdurenin polise verdiği ve olayı ayrıntıları ile anlattığı ilk beyanında babası olan sanığın kendisine yönelik olarak 2006 yılından itibaren 4 yıldır devam eden ve basit cinsel istismar suçunu oluşturan eylemlerinden bahsederek, devamla babasının kendisine organ sokma eylemi olmadığından rapor aldırmak istemediğini beyan ettiği, Asliye Ceza Mahkemesinde 04.05.2012 günlü duruşmada verdiği beyanında ise önceki beyanına benzer şekilde beyanda bulunmasının ardından, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 22.05.2012 raporda mağdurenin kızlık zarında eski yırtık bulunduğunun belirlenmesi üzerine, aynı mahkemede 26.09.2012 günü verdiği beyanda babasının cinsel organını, kendisinin cinsel organına sokmak suretiyle cinsel istismarda bulunduğundan bahsettiğinin anlaşılması karşısında, mağdure tarafından da doğrulanan tanık beyanlarına göre, başka erkek arkadaşları bulunan mağdurenin sonradan ileri sürdüğü organ sokmaya ilişkin beyanlarının ailevi ve toplumsal yönden ahlâken kaldığı zor durumdan kurtulmaya yönelik savunma niteliğinde olduğu, bu itibarla sanığın organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel istismarda bulunduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği nazara alınarak, çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Sanığın yaklaşık 4 yıl süre ile mağdureye basit cinsel istismarda bulunduğunun anlaşılması karşısında, TCK.nın 43. maddesi uyarınca yapılacak artırımın hakkaniyet ve orantılılık ilkesi de gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Dosya içeriğine göre, sanığın, kızı olan mağdureye yönelik 2011 yılında otogar yakınında zeytinlik alana götürerek gerçekleştirdiği basit cinsel istismar eylemi dışındaki eylemlerini mağdureyi bulunduğu yerden başka bir yere götürmeksizin kendi evlerinde gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, cinsel eylem süresince alıkoyma eylemlerinin cinsel istismar suçunun unsuru içinde bulunduğu gözetilmeden, sanık hakkında TCK.nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu yönünden res"en de temyize tâbi hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara