Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/8134 Esas 2014/5207 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/8134
Karar No: 2014/5207
Karar Tarihi: 16.04.2014

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/8134 Esas 2014/5207 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2012/8134 E.  ,  2014/5207 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 8 - 2011/62036
    MAHKEMESİ : Manyas Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 13.07.2010
    NUMARASI : 2010/20 Esas, 2010/80 Karar
    SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık Ahmet"in mahkemede tekrar edip doğruladığı emniyet ifadesinde, olay günü buluştuğu arkadaşı sanık Tarık"la birlikte kullandığı araçla çarşıda gezdiği sırada Tarık"ın talebi üzerine durduğunu ve yakında bulunan sanık Bedri"nin yürümekte olan mağdureyi tutup araca doğru sürüklediği sırada Tarık"ın da mağdurenin yanında bulunan tanık Hüda"nın engel olmak istemesi üzerine, devreye girip mağdureyi araca bindirmek istediğini görünce durumu anlayıp Tarık"a kızı bırakmadığı takdirde araçla ayrılacağını beyan etmesi sonrası mağdureyi almaksızın araçla ayrıldıklarını söylemesi karşısında, adı geçen sanık ile aynı avukata vekâletname ile yetki veren diğer sanıklar Tarık ve Bedri arasında menfaat çatışması olduğu nazara alınarak Ahmet"e ayrı müdafii tayini gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle CMK.nın 152 ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/b. maddelerine aykırı davranılması,
    Suç tarihinden önce sanık Tarık"ın arkadaş olup, evlenmek istediği mağdure ile ayrılmasının ardından barışmak istediği, mağdurenin olumsuz yanıt vermesi üzerine kaçırmaya karar verdiği ve olay günü konudan bahsedip anlaştığı diğer sanık Bedri"yle beraber sanık Ahmet"in kullandığı otomobille çarşıya gelmesinden sonra kız arkadaşı tanık Hüda"yla birlikte yürüyerek gelen mağdurenin yanına giden Bedri"nin ani hareketle tutup, zorla araca götürmeye çalıştığı mağdurenin direnmesi ve yanında duran tanık Hüda"nın müdahale etmesi, sebebiyle mağdureyi
    araca bindirip kaçırmak isteyen sanıkların eylemlerini tamamlayamaksızın mağdureyi bırakıp araçla kaçtıkları tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, sanıkların eylemlerine uyan TCK.nın 109/2-3b-5, 35/2. maddeleri gereğince cezalandırılması gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK.nın 109/1-3b, 35/2. maddeleri ile hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Sanıklar haklarında hükmedilen hapis cezalarıyla ilgili olarak CMK.nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunda aynı maddenin altıncı bendindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin TCK.nın 50. maddesinde öngörülen tedbirlerin uygulanmasından önce tartışılıp değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden ve sonuçta adli para cezası tayin edilmesi halinde dahi anılan maddenin uygulanmasına kanuni engel bulunmadığı dikkate alınmadan “verilen adli hapis cezası adli para cezasına çevrildiğinden ve olayın cereyan tarzı dikkate alınarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına” şeklindeki kanuna aykırı gerekçeyle anılan hükmün uygulanmamasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafiin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden, kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara