Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/3029 Esas 2022/3133 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/3029
Karar No: 2022/3133
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/3029 Esas 2022/3133 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, rüşvet verme suçundan mahkum edilmiştir. Ancak dosya incelendiğinde, rüşvet iddiasına konu olan paranın suçtan elde edildiğine dair delil bulunmadığı ve sanığın meşru zeminde bulunduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle, sanık hakkında açılan kamu davası zamanaşımı nedeniyle düşmüştür. Kanun maddeleri ise şöyledir: Rüşvetin tanımı, nitelikli rüşvet, kamu görevlisine hakaret suçu ve ilgili ceza sınırları için TCK’nin 252/3, 125/3, 66/1-e ve 67/4 maddeleri gösterilmiştir.
5. Ceza Dairesi         2021/3029 E.  ,  2022/3133 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Rüşvet verme
    HÜKÜM : Rüşvet vermeye teşebbüs suçundan mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Suç tarihinde şikayetçi polis memurları tarafından durumundan şüphelenilerek durdurulan ve hakkında ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/63 Esas, 2009/142 Karar sayılı ilamı ile aynı suçtan beraat kararı verilen ...’in yapılan GBT sorgusunda yağma suçundan kaydının bulunduğunun tespit edildiği, kaba üst aramasında üzerinde yüklü miktarda para çıkması ve daha önceki suç kaydı nedeniyle de şahsa buna ilişkin sorular sorulduğu, akabinde sanığın olay yerine gelerek ...’ın bırakılması karşılığı görevli polis memurlarına 600 TL verdiği, bu paraya el konularak şahısların haklarında rüşvet verme suçundan işlem yapılmak üzere tutanak tutulup karakola götürüldükleri, tüm belgelere göre rüşvet iddiasına konu olayda ...’ın üzerinden çıkan paranın suçtan elde edildiğine dair dosyada bir delil bulunmadığı, kolluk tarafından hakkında işlem yapılmasını gerektiren adli veya idari bir vakanın söz konusu olmadığı, kaldı ki dosya içerisinde yer alan 28/07/2007 tarihli yakalama ve üst arama tutanağına göre de üzerinden çıkan paranın ...’a teslim edildiği nazara alındığında sanığın meşru zeminde bulunduğunun kabulü gerekeceği, 5237 sayılı TCK'nin, 05/07/2012 günü yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki, suç tarihinde yürürlükte olan rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde "Rüşvet, bir kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, görevin gereklerine aykırı olarak bir işin yapılması veya yapılmaması için rüşvet teklifinde bulunulması durumunda suçun icra hareketleri başlamış olacağından rüşvete teşebbüs, haklı hususun temini için rüşvet önerilmesi halinde ise koşullarının bulunması durumunda kamu görevlisinin şeref ve saygınlığına saldırı niteliğinde olması sebebiyle sanığın eyleminin aynı Yasa’nın 125/3. maddesinde düzenlenen kamu görevlisine hakaret suçunu oluşturacağı ve söz konusu maddede öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi olan 28/07/2007 ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa’nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE 16/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara