Esas No: 2014/1484
Karar No: 2014/5187
Karar Tarihi: 16.04.2014
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/1484 Esas 2014/5187 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan mahkûmiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm sanık müdafii tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle 09.04.2014 Çarşamba saat 13:30"a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnamelere dayanarak sanık ... adına gelen Av. ... ve Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafileri temyiz layihalarını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözleri sorulan sanık müdafileri savunmalarına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 30.04.2014 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
TCK.nın 102/2 ve 102/3-b maddeleri uyarınca verilen ceza 10 yıl 6 aya ulaşsa veya geçse dahi, suçun sonucunda ruh sağlığının bozulmasından dolayı neticenin ağırlığına göre tayin edilen cezanın, TCK.nın 49/1 ve 102/5. maddeleri gereğince yirmi yıla kadar arttırılmasının olanaklı bulunduğu nazara alınarak, hakkaniyet gereği ve anılan maddeye işlerlik kazandırabilmesi içinde cezadan bir miktar daha arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında TCK.nın 102/5. maddesinin uygulama dışı bırakılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
YİBO da kalan mağdurenin okul bahçesinden ağlayarak dışarı çıkarken yarı baygın vaziyette görülmesi üzerine, başından geçenleri anlatması şeklinde ortaya çıkan olayın, ortaya çıkış şekli, aynı mağazada tezgahtarlık yapan tanık ..."in "Sanığın mağdureyi her 2-3 saat bir depoya çağırdığı 10-15 dakika kalıp çıktıkları, sanığın kendilerine masaj yapmalarını istedikleri, mağdurenin sanığa masaj yaptığı, mağdurenin kendisine hitaben "Beni patronla yalnız bırakma, terziye sen gitme ben gideyim, erken çıkma" şeklinde söylemesi, mağdurenin yapı itibariyle çekingen bir kız olduğu bu nedenle sanığın dediklerini yaptığı", şeklindeki beyanları, mağdurenin ablası olan tanık ..."nın "Sanığın mağdureyi sürekli olarak geceleri aradığını mağdureye telefonu açmasını söylediği, mağdurenin ise telefona bakmak istemiyorum at oraya dediğini mağdurenin sürekli olarak iş yerinden elbiseler, takılar getirdiğini bunları nereden aldın diye sorduğumda mağdurenin sanığın kendisine hediye olarak verdiğini, mağdurenin kendisine bir gün iş yerinde çalışan bir elemandan bahsederek olayı anlattığını, "İş yeri patronu, yanında çalışan elemana elbise takı alıyor, para veriyor bir müddet sonra istiyor, verdiği paraları alamayınca ona göre anlaşırız diyor, sen bu elemanın yerinde olsan ne yaparsın diye söylediğini ayrılırım cevabını verince ya ayrılamıyorsa" dediği şeklindeki beyanı, mağdurenin işyerinden ayrıldıktan sonra da sanığın telefonla sürekli olarak aradığı, mesaj çektiği mağdurenin rahatsız olmasından dolayı telefon hattını kapattığı şeklindeki beyanları karşısında, sanığın ve mağdurenin sosyal konumları kişilik özellikleri, eylemlerin gerçekleştirme biçim ve yöntemlerine göre somut olayda, sanığın sergilediği davranışların mağdure üzerindeki etkili ve mukavemetini kıracak nitelikli tehdit ve baskı içerdiği anlaşıldığından tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının ve duruşmalı inceleme sırasındaki savunmalarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK.nın 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan sadece kendi alt soyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğunun koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu üzerindeki vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki vesayet ve kayyımlık yetkileri bakımından cezanın infazının tamamlanmasına kadar uygulanacağı gözetilmeden, 53/1-c maddesindeki hakların tamamının koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması,
Kanuna aykırı sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan belirtilen nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesi gereğince hükmedilen hak yoksunluğu ile ilgili bölümünde yer alan "Velâyet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına" hükmünün çıkarılarak, yerine "Sanığın 5237 sayılı TCK.nın 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile haklarından koşullu salıverilme tarihine, kendi alt soyu üzerindeki vesayet ve kayyımlıt yetkileri dışındaki vesayet ve kayyımlık yetkileri bakımından cezanın infazının tamamlanmasına kadar uygulanacağı" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
16.04.2014 tarihinde verilen işbu karar 30.04.2014 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ...hazır olduğu halde sanık müdafilerinin gıyaplarında tefhim olundu.