Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/671 Esas 2022/3343 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/671
Karar No: 2022/3343
Karar Tarihi: 23.03.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/671 Esas 2022/3343 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıklık hakkında verilen mahkumiyet kararı, zimmet suçunu işleme kabulüne dayanıyor. Sanığın İnegöl PTT Merkez Müdürlüğüne bağlı Mobilyacılar Sitesi PTT Şubesinde memur olarak görev yaparken, havale yapmak isteyen bir müşteriden aldığı zarfın içerisindeki 500 TL para ve 3.500 TL miktarlı çek ile birlikte zimmetine geçirdiği kabul edilmiştir.
Ancak, söz konusu mahkumiyet kararı, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle sanığın inkara yönelik savunmasının aksine yanılgılı bir değerlendirme sonucunda verilmiştir. Bu nedenle, CMK'nin 223/2-e maddesi uyarınca sanığın beraat yerine mahkumiyetine karar verilmesi hatalıdır.
Kararda ayrıca, sanığın hüküm giymesi sonrası hak ve yetkileri kötüye kullanmama yönünden cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanması gerektiği hususu gözetilmemiştir.
Öte yandan, sanığı vekil ile temsil ettiren Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. yararına avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği de göz ardı edilmiştir.
Kanuna aykırı bulunan bu nedenlerden ötürü, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
K
5. Ceza Dairesi         2019/671 E.  ,  2022/3343 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Başvurularının kapsamına göre incelemenin; katılan vekilinin vekalet ücretine hasren, sanık müdafin ise mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    İnegöl PTT Merkez Müdürlüğüne bağlı Mobilyacılar Sitesi PTT Şubesinde memur olarak görev yapan sanığın olay tarihinde havale yapma amacıyla gişeye gelen katılan ...'ten içerisinde 500 TL para ve 3.500 TL miktarlı çek olan zarfı teslim aldıktan sonra zimmetine geçirdiği iddia ve kabul edilen somut olayda; sanığın aşamalarda istikrarlı olarak zarfın içerisine bakmadığı gibi para ve kıymetli evrak olduğunu gördüğü takdirde bunu zarfla göndermesinin söz konusu olmayacağını, adi mektup olarak değerlendirdiği için ilgili personele taşınması amacıyla verdiğini savunduğu, Bursa PTT Başmüdürlüğü tarafından tanzim edilen soruşturma raporunda da kamera görüntülerinden yola çıkılarak sanığın zarf içeriğine dikkat etmeksizin üst kapağının açık olduğuna baktıktan sonra masaya bıraktığının tespit edildiği, ayrıca söz konusu zarfın posta sürecinin her aşamasında zayi edilmiş olabileceğine temas edildiği, katılan tarafından zarfın içerisinde olduğu iddia edilen çekin bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle kime keşide edildiğinin ve ne kadar tutarlı olduğunun bilinemeyeceğine yönelik yazı cevabı ile zarf içeriğini katılan dışında doğrulayacak başkaca bir somut delil olmaması hususları da nazara alındığında sanığın inkara yönelik savunmasının aksine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince yüklenen suçtan CMK'nin 223/2-e maddesi uyarınca beraati yerine yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Yüklenen zimmet suçunu TCK'nin 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında 53/5. maddesi gereğince, ayrıca, cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması karşısında, kendisini vekille temsil ettiren katılan Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin nazara alınmaması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 23/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara