Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/795 Esas 2022/3340 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, Salur Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi yönetim kurulu üyelerinin işlediği suçlardan dolayı zarar gören taraf olduğu ve sanıkların görevi kötüye kullanma suçundan mahkum edildiği belirtiliyor. Ancak, suç tarihi ile hüküm açıklanma tarihi arasındaki ilaveli dava zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle hükümlerin bozulmasına ve sanıklar hakkında açılan davalardan bazılarının zaman aşımı sebebiyle düşmesine karar verilmiş. Kararda, 5237 sayılı TCK'nin 257/2. maddesindeki görevi kötüye kullanma suçunun ceza sınırı, ilaveli dava zamanaşımı süreleri ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile CMUK'un 321. maddesi de detaylı bir şekilde açıklanmış.

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇTAN ZARAR GÖREN : Tarım ve Orman Bakanlığı
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle atılı suçtan mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
1163 sayılı Kanun'un Ek 2/son maddesi gereğince Salur Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi yönetim kurulu üyelerinin görevlerine ilişkin olarak işledikleri suçlardan dolayı zarar gören ve yargılama aşamasında dava ve duruşmalardan haberdar edilmeyen Tarım ve Orman Bakanlığının, açılan davadan, ilgisi olmayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 06/12/2016 tarihli yazısı, ek karardan ise 27/09/2017 tarihli tebligat üzerine haberdar olduğu anlaşılmakla, temyiz taleplerinin süresinde olduğu nazara alınarak temyiz isteminin reddine ilişkin 16/12/2016 günlü ek kararın kaldırılmasına ve esasın incelenmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören Tarım ve Orman Bakanlığının CMK'nin 260/1. maddesi hükmü uyarınca temyiz hakkı bulunduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Sanıklara yüklenen ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun 5237 sayılı TCK'nin 257/2. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi olan 26/01/2006 ile inceleme günü arasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile ilgili durma süreleri eklendiğinde dahi ilaveli dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanıklar hakkında açılan kamu davalarının aynı Yasa'nın 322 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri gereğince zamanaşımı sebebiyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 23/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.