Esas No: 2018/6489
Karar No: 2022/3438
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/6489 Esas 2022/3438 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/6489 E. , 2022/3438 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın suçu, basit yargılama usulünün getirilmesiyle ilgili yasal düzenlemelerden önce gerçekleştiği için, dosya yeniden değerlendirilerek basit yargılama usulüne göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, mahkeme kararında, sanığın belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar hak ve yetkilerinin kullanılmasından yasaklanması kararının da verilmediği ve infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtar edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise TCK'nin 7/2 ve CMK'nin 251. maddeleri, 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi ve 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Eylemin 1163 sayılı Yasa'ya muhalefet suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanığın yargılama konusu eyleminin 1163 sayılı Yasa'nın ek 2/1. maddesi kapsamında yer alan suça ilişkin olduğu, 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesiyle yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK'nin 251/1. maddesi ile basit yargılama usulünün getirildiği ancak Anayasa Mahkemesinin 16/03/2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 14/01/2021 tarihli, 2020/81 Esas ve 2021/4 sayılı Kararı ile yargılama aşamasında olup henüz "kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış" dosyalar açısından Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 5271 sayılı Kanun'a 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Yasa'nın 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin "basit yargılama usulü" bakımından iptal olduğu anlaşılmakla, TCK'nin 7/2 ve CMK'nin 251. maddeleri gereğince "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Yüklenen suçu TCK'nin 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında aynı Kanun'un 53/5. maddesi gereğince, ayrıca, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasından yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 24/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.