Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/5303 Esas 2022/3620 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5303
Karar No: 2022/3620
Karar Tarihi: 12.04.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/5303 Esas 2022/3620 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2017/5303 E.  ,  2022/3620 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İhaleye fesat karıştırma (sanık ... hakkında iki kez olmak üzere tüm sanıklar hakkında), rüşvet alma ve rüşvet verme (sanıklar ..., ... ve ... hakkında), icbar suretiyle irtikap (sanık ... hakkında)
    HÜKÜM : Beraat (sanıklardan ..., ..., Eylem Demirbozanlar (Eroğlu), ..., ..., ... ve ... hakkında 10/07/2008, ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 12/05/2009 tarihli ihaleye fesat karıştırma, sanıklar ... ve ... hakkında rüşvet verme suçlarından), mahkumiyet (sanıklardan ..., ... ve ... hakkında 10/07/2008, ... hakkında ayrıca 12/05/2009 tarihli ihaleye fesat karıştırma suçlarından, sanık ... hakkında rüşvet alma ve icbar suretiyle irtikap suçlarına ilişkin eylemlerinin icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabulüyle bu suçtan iki kez)

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:

    Tüm dosya kapsamına göre dava konusu ihaleler nedeniyle ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar oluşmadığı nazara alındığında; sanıklara isnat edilen eylemlerin sübutu halinde 5237 sayılı TCK'nin 6459 sayılı Yasa'nın 12. maddesiyle değişik 235/3-b maddesi kapsamında düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçunu oluşturacağı, diğer yandan rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarına ilişkin ise taraflar arasında işin yapılmasından önce veya yapılması sırasında rüşvet anlaşması yapıldığına dair savunmanın aksine dosya kapsamında yeterli delil bulunmadığı gibi 5237 sayılı TCK'nin, 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde "Rüşvet, bir kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlanmasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, bu açıklamalar doğrultusunda rüşvet ilişkisine konu eylemler hakkında yapılan ceza yargılaması sonucunda beraat ve zamanaşımı nedeniyle düşme hükümleri kurulduğu veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği hallerde rüşvet suçu ile ilgili olarak sanıkların meşru zeminde bulunduğunun kabulü gerekeceği, buna bağlı olarak da kamu görevlisi olan sanıkların haklarındaki isnadın sübutu halinde suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nin mülga 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama, kamu görevlisi olmayan sanıklara yönelik isnatların ise TCK'nin 40/2. maddesi uyarınca özgü suç niteliğindeki bu suça azmettirme veya yardım etme suçlarını oluşturacağı gözetildiğinde; bu suçlar ile beraber 5237 sayılı TCK'nin 257/1. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunun da söz konusu maddelerde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, sanıklar hakkında beraat kararı verilen eylemler yönünden zamanaşımını kesen son işlem olan 04/06/2010 ve 16/09/2010 tarihli sorgular ile inceleme günü arasında 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği, sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verilen eylemler bakımından ise suç tarihleri olan 10/07/2008, 22/08/2008, 01/05/2009 ve 12/05/2009 ile inceleme günü arasında 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5237 sayılı TCK'nin 7/2 ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar haklarında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 12/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara