Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/10918 Esas 2014/13274 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10918
Karar No: 2014/13274
Karar Tarihi: 10.09.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/10918 Esas 2014/13274 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, davacı banka ile asıl borçlu arasında akdedilen kredi sözleşmesinde kefil olarak yer almıştır. Kredi borcu ödenmediği için müvekkilince başlatılan takibe davalı itiraz etmiştir. Davacı banka, itirazın iptaliyle takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise kefil olduğu kredi sözleşmesinin sadece birincisine ve takibe konu borcun oluştuğu ikinci kredi sözleşmesine kefil olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davalının takibe konu alacağın kefil olarak yer almadığı kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını saptamıştır. Bu nedenle davanın ve davalının tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri detaylı bir şekilde belirtilmemiş.
19. Hukuk Dairesi         2014/10918 E.  ,  2014/13274 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı... arasında akdolunan genel kredi sözleşmesinde davalının da kefil olarak yer aldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine müvekkilince başlatılan takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında 2006 yılında akdedilen kredi sözleşmesinde müvekkilinin kefil olarak yer aldığını ve bu kredi borcu kapandıktan sonra 2008 yılında müvekkilinin kefil olarak yer almadığı ikinci kredi sözleşmesi uyarınca takibe konu borcun oluştuğunu ve müvekkilinin bu borçtan sorumlu bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuş ve % 40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, tüm deliller birlikte değerlendirilerek yapılan inceleme sonunda takibe konu alacağın davalının kefil olarak yer almadığı kredi sözleşmesinden kaynaklandığının saptandığı, böylece davalının bir sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 10.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara