Esas No: 2021/2271
Karar No: 2022/3687
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/2271 Esas 2022/3687 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/2271 E. , 2022/3687 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet alma ve rüşvet verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK'nin, 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde "Rüşvet, bir kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, görevin gereklerine aykırı olarak bir işin yapılması veya yapılmaması için menfaat temin edilmesi durumunda rüşvet, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlaması durumunda da 6352 sayılı Yasa'dan önceki haliyle 5237 sayılı TCK'nin 257/3. maddesinde düzenlenen "görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama" suçunun oluşacağı, kamu görevlisi olmayan diğer kişilerin ise özgü suç niteliğindeki bu görevi kötüye kullanma suçuna TCK'nin 40/2. maddesi uyarınca azmettiren veya yardım eden sıfatıyla iştirak edebilecekleri gözetildiğinde; olay tarihinde Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliğinde görevli sanıklar ... ve ...'nin, daha önceden işlediği suçlardan dolayı hakkında yakalama kararı bulunan sanık ...'ı ikamet ettiği evin önünde yakaladıktan sonra işlem yapmamak karşılığında rüşvet aldıkları iddiasıyla yapılan yargılamada; rüşvet suçuna konu paranın kamu görevlisi olan sanıklara görevlerinin gereklerine aykırı olan bir işi yapmaları için verilip verilmediği hususunun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve buna bağlı olarak suç niteliğinin tayini bakımından, polis memuru sanıkların amiri konumundaki tanık ...'ın beyanlarından hareketle, sanıklar ... ve ...'nin ...'ın bulunduğu yeri tespit etmekle görevlendirildikleri ve tespit etmelerine rağmen bu durumu adı geçen tanığa bildirmedikleri anlaşılmakla, ... hakkında verilmiş bir yakalama kararı olması halinde rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarının oluşacağı nazara alınıp, sanık ... hakkında suç tarihi itibarıyla bir yakalama kararı olup olmadığı araştırılarak, varsa ilgili evrakın onaylı suretinin de dosya arasına alınmasından sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
UYAP sisteminde yapılan sorgulamada; sanık ... hakkında aynı suçtan İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/259 Esas sırasında kayıtlı kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, anılan davanın akıbetinin araştırılması, derdest ise birleştirilmesi, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneğinin getirtilerek incelenmesi sonrasında suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve mükerrer dava olup olmadığının saptanması, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanığa TCK'nin 3/1 ve 61/1. maddeleri de gözetilerek verilecek cezadan TCK'nin 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra varsa kesinleşen dava dosyasından verilen cezanın mahsubu ile oluşursa aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği nazara alınmadan, noksan araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık ... hakkında TCK'nin 58. maddesinin uygulanmaması,
Yüklenen suçu TCK'nin 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanıklar ... ve ... haklarında aynı Kanun'un 53/5. maddesinin uygulanması sırasında, sadece bu bentteki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmalarına karar verilmesi yerine, kamu görevinin verdiği hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmalarına karar verilerek sınırlı uygulama yapılması ile süre belirtilmeksizin hükmolunan cezanın yarısı kadar denilmek suretiyle de yasaklılık süresi bakımından infazda tereddüt oluşturulması,
Sanık ...'ın adli sicil kaydında yer alan Küçükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/533 Esas, 2011/490 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Kararın CMK'nin 231/11. maddesi gereğince ele alınması için ilgili mahkemeye ihbarda bulunulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 13/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.