Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/1515 Esas 2022/7397 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, icra takibinde imzayı inkâr ederek ödemeden kaçınmak amacıyla kendi iş yerine ait kaşeyi basıp başkasına imzalatmak suretiyle düzenlediği 1.860 TL bedelli bonoyu kabul ederek suç işlediği iddiasıyla yargılanmıştır. Sanık, borcuna karşılık açık hesap bulunduğunu, herhangi bir çek ya da bono vermediğini savunmuştur. Ancak, mahkeme yapmış olduğu incelemeler sonucunda suça konu bononun, şirketten satın alınan mal ve hizmet karşılığında düzenlendiği ve suça konu bononun 2 numaralı yevmiye defterinin ... numaralı sayfasında kayıtlı olduğunu tespit etmiştir. Mahkeme, yargılamada hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek suçun sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanunî takdir sınırlarında uygulandığı gerekçesiyle sanığı mahkum etmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nin 217. maddesi (Duruşmadan edinilen kanaat)

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığın daha sonra hakkında başlatılacak olan icra takibinde imzayı inkâr ederek ödemeden kaçınmak amacıyla suça konu 08.06.2010 keşide, 15.08.2010 vade tarihli ve 1.860 TL bedelli bono üzerine kendi iş yerine ait kaşeyi basıp başkasına imzalatmak suretiyle düzenlediği ve borcuna karşılık müştekiye verdiği iddia edilen somut olayda sanığın, suç tarihi ve öncesinde katılan şirketten alış veriş yaptığını, toplam 3.600 TL borcunun olduğunu, borcuna karşılık açık hesap bulunduğunu, herhangi bir çek ya da bono vermediğini savunmasına karşın katılan vekilinin 04.06.2021 tarihli dilekçe ekinde ibraz ettiği şirkete ait yasal defterlerin incelenmesinde suça konu bononun 2 numaralı yevmiye defterinin ... numaralı sayfasında kayıtlı olduğu, suça konu bononun katılan şirketten satın alınan mal ve hizmet karşılığında düzenlenildiğinin anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK'nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanunî takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, katılan vekili ile sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA, 26.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.