19. Hukuk Dairesi 2014/10434 E. , 2014/13156 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin 1996 yılından itibaren... Europe Şirketinin ürünlerinin Türkiye" deki tek satıcısı olduğunu, bu nedenle çeşitli reklam ve sair harcamalar yaptığını, bir müşteri kitlesi oluşturduğunu, ancak... Europe Şirketinin sözleşmeyi 2012 yılı Temmuz ayında haksız olarak feshettiğini belirterek, yıl sonu dahi beklenmeden 2012 yılı satış hedeflerine ulaşılamadığı gerekçesiyle yapılan haksız ve geçersiz feshin tespitine, portföy tazminatı, maddi ve manevi tazminat ile kar kaybının giderilmesine ilişkin olarak, şimdilik 100.000-TL" lik zararlarının giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle davanın husumetten reddi gerektiğini, zira müvekkilinin üretici olan ... Şirketinin temsilcisi olmadığını, müvekkili ile ... Şirketi arasında tek satıcılık sözleşmesi olduğunu, ayrıca davanın esastan da reddinin gerektiğini, davacının asgari alım yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle yapıldığı belirtilen feshin haklı olduğunu, davacının soyut beyanlarla talepte bulunduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davadışı ... şirketinin davacı şirketle sözleşmeyi feshettikten sonra tek satıcılık sözleşmesini davalı şirketle yaptığının anlaşılmakta olduğu, acentelik sözleşmesi ile tek satıcılık sözleşmesinin farklı olduğu, tek satıcının acenteden farklı olarak işletme sahibi tarafından imal edilen malları kendi nam ve hesabına satın alarak kendisine tanınan tekel bölgesi içinde kendi nam ve hesabına satmakta olduğu, tek satıcının iddia edilenin aksine üreticiyi temsil etme hak ve yetkisi bulunmadığı, işletme sahibince verilen satış yetki belgesinin acentelik sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceği, tek satıcının yaptığı işlemlerden üreticinin değil tek satıcının sorumlu olduğu, somut olayda davalının davadışı ... şirketini temsil yetkisinin olmadığı, ... şirketine davanın yöneltilmesinin ise, HMK 124. maddesi gereğince davalının taraf değişikliği konusunda açıkça bir rızasının sözkonusu olmaması, davada taraf değişikliği isteminin maddi bir hatadan kaynaklanmaması ve dürüstlük kuralına da uygun bulunmaması gözönüne alındığında hukuken mümkün olmadığı gerekçeleriyle, davanın pasif husumet ve sıfat yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davanın davacıyla ... şirketi arasındaki teksatıcılık sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini ve manevi tazminat talebine ilişkin olmasına ve izafeten taraf gösterilen davalı ... şirketinin sözü edilen teksatıcılık sözleşmesi ile ilgisinin bulunmamasına ve bu nedenle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 09.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.