Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/18856 Esas 2014/16554 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18856
Karar No: 2014/16554
Karar Tarihi: 20.11.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/18856 Esas 2014/16554 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenmiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir ancak karar, yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir denilerek temyiz edilmiştir. Kararda, taşınmazın arsa olarak kabul edilmesi halinde kamulaştırma bedelinin esas alınması gereken emsallerin satış değerlerinin incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte emsal alınan taşınmazın satış tarihinin ve değerlendirme tarihine yakın olması, aynı veya yakın semtlerde bulunması, benzer özelliklere sahip olması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca taşınmazın tapu malikleri arasındaki irtibatın sağlanmadan muhdesatın (yapının) bedelinin tamamının tapuda hissesi bulunan mirasçılara verilmesi ve sit alanında kalıp kalmadığı konusunda ilgili belediye başkanlığından cevap alınarak doğru değerlendirmede bulunulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Kamulaştırma Yasası'nın 11. maddenin (g) bendine göre kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabul edilmesi halinde kamulaştırma bedelinin emsallerin satış değerlerinin
18. Hukuk Dairesi         2014/18856 E.  ,  2014/16554 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/09/2013
    NUMARASI : 2013/110-2013/338

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki;
    1-Kamulaştırma Yasası"nın 11. maddenin (g) bendine göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde, kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değerleri esas alınarak kamulaştırma bedeli tespit edilmelidir.
    Bu esaslara göre gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için; emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın olması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte, dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer ya da yakın özelliklere sahip bulunması gereklidir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle imar parseli, emsal alınarak incelenen S. Mahallesi .. ada .. parsel sayılı taşınmazın ise kadastro parseli niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. İzmir gibi büyük şehirlerde yukarıda açıklanan bu özellikler itibarıyla dava konusu taşınmaza daha yakın konumda ve değerlendirme tarihine yakın taşınmaz satışlarının bulunması mümkün olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmaz ile yukarıda açıklanan özellikler itibarıyla benzer nitelikleri taşımayan .. ada .. parselin satışının somut emsal alınması,
    2-Dava konusu taşınmazda muris A.Y."un 102/210 pay, H.. P.."in 103/210 pay, Konak Belediyesi"nin 5/210 pay ile malik olduğu, tapu kaydının beyanlar hanesinde ise "B. İ. ve A. E."e ait" şerhi bulunduğu anlaşılmış olup, tapu maliklerinden muris A. Y. ve H.. P.. ile A. E. ve İ. E.arasında irtibatı gösterir tüm bilgi ve belgelerin (tapu kaydında isim ve soy isim düzeltilmesine ilişkin karar, nüfus kayıtları, tapu kaydı vs. gibi) getirtilip muris A. Y.ve H.. P.. ile A. E. ve İ. E. arasında bağlantı sağlanmadan ve ayrıca Konak Belediyesinin de dava konusu taşınmazda hissesinin olduğu hususu dikkate alınmadan, zemin üstünde bulunan muhdesatın (yapının) bedelinin tamamının tapuda hissesi bulunan muris A.Y. mirasçıları olan davalılar ile hissesi bulunan davalı H.. P.."e verilmesi,
    Kabule göre de;
    3-Dosyada bulunan tapu kaydında dava konusu taşınmazın sit alanında kaldığına ilişkin şerh bulunmadığı, belediye başkanlığının 15.03.2013 tarihli yazısından “kısmen yeşil alanda kısmende jeolojik sakıncası (Heyelan) nedeniyle Yapı Yasağı getirilen alan içerisinde” kaldığı belirtildiği halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın sit alanı içerisinde kalması sebebiyle dava konusu taşınmazın değerinden ayrıca %10 oranında değer kaybının düşüldüğü anlaşılmıştır. Buna göre, mahkemece dava konusu taşınmazın sit alanında kalıp kalmadığının ilgili belediye başkanlığından sorularak, verilecek cevap doğrultusunda çelişki de giderilerek bu konuda ek rapor alınmadan karar verilmiş olması,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara