Esas No: 2020/3549
Karar No: 2022/4848
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2020/3549 Esas 2022/4848 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2020/3549 E. , 2022/4848 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Zincirleme şekilde basit zimmet (tüm sanıklar haklarında), zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma (sanık ... hakkında)
HÜKÜM : 1)Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/02/2019 tarihli ve 2016/134 Esas, 2019/119 sayılı Kararı ile; sanıkların üzerlerine atılı suçlardan mahkumiyet,
2)Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 06/09/2019 tarihli ve 2019/1667 Esas, 2019/1676 sayılı Kararı ile; istinaf başvurularının esastan reddi,
3)Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 17/10/2019 tarihli ve 2019/1667 Esas, 2019/1676 sayılı Ek Kararı ile; temyiz isteminin reddi.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen istinaf başvurularının esastan reddi kararı ile temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar müdafilerin dosya kapsamına göre uygun görülmeyen ve sonuç ceza miktarları itibarıyla da koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme taleplerinin CMK'nin 299. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, incelemenin sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafilerin anılan sanıklar haklarında zincirleme şekilde basit zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddine, ayrıca sanık ... müdafin temyiz isteminin reddine dair 17/10/2019 tarihli Ek Karara yönelik temyiz istemi ile sınırlı ve duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında zincirleme şekilde görevi kötüye kullanmaya azmettirme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddi kararının temyizi üzerine verilen temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesince verilen kararın, ilk derece mahkemesince zincirleme şekilde görevi kötüye kullanmaya azmettirme suçundan kurulan 6 ay 7 gün hapis cezasına ilişkin hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair bir karar olması sebebiyle CMK’nin 286/2-a maddesi uyarınca temyizi mümkün bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ilişkin 17/10/2019 tarihli ve 2019/1667 Esas, 2019/1676 sayılı Ek Kararda bir isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafin temyiz isteminin esastan reddiyle Ek Kararın ONANMASINA,
Sanıklar haklarında zincirleme şekilde basit zimmet ve bu suça azmettirme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararın temyiz incelemesinde ise;
Suç tarihlerinde katılan kooperatifin yönetim kurulunda yer alan sanıklar ..., ... ve ...’nün, sanık ...’in azmettirmesiyle kooperatif üye aidatlarının ... ya da şirketinin banka hesaplarına yatırılmasını sağlayıp buraya yatan paralardan 9.500 TL’yi kooperatif hesaplarına geçirmediklerinin ve ticari defterlere de kaydetmediklerinin, bir kısım firmalara ait toplam 25 adet fatura bedelinin kooperatif kayıtlarında peşin olarak ödendiği görünmesine karşın yeni yönetim kurulu seçimi sonrası faturaları düzenleyen firmaların taleplerine istinaden ödenmediğinin anlaşılması üzerine toplam 107.575,57 TL’yi uhdelerine geçirdiklerinin, ayrıca işlem tarihinde kooperatifi müşterek imzaları ile temsile yetkili olan sanıklar ... ve ...’un kooperatif adına kayıtlı iken üyeler adına ferdileştirme işlemi yapıldığı sırada Tapu Müdürlüğüne hitaben düzenledikleri yazı ile kooperatif hisselerine karşılık gelen iki adet daireyi ... adına tescil ettirerek zimmete geçirdiklerinin kabulüyle haklarında yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmiş ise de;
Sanıkların tüm aşamalardaki savunmalarında üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmedikleri, sanıklar müdafilerin savunma dilekçelerinde muhasebeleştirme işlemleri sırasında kayıtlarda hata olmasının muhtemel olduğunu, kooperatif gelirleri ile inşaatın tamamlanma oranı hesaplandığında sanıkların zimmetinin bulunmayıp aksine daha fazla inşaat değeri çıkacağını, bu sebeple mahallinde keşif yapılması gerektiğini bildirmeleri, bu hususta sanık ... müdafi tarafından dilekçe ekinde sunulan Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/91 Değişik iş sayılı dosyasına ait inşaat maliyetinin tespitine ilişkin 14/10/2013 tarihli bilirkişi raporu, iki adet dairenin sanık ... adına tescili yönünden sanığın aşamalardaki değişmeyen savunması, dosyaya sunulan dairelerin kooperatife devrine ilişkin taahhüdün yeni yönetimin seçilmesinden hemen önce verilmesi, gerek şikayet dilekçelerinde gerekse yeni yönetim kurulu başkanı olan katılan ...’nın beyanında temin edilebilen belgeler ve sözleşmelere göre kooperatifin 33 adet dairesinin olması gerektiği, ... adına tescili yapılan daireler dışında 2 adet dairenin eksik kaldığı, bunun peşinde oldukları yönündeki ifadesi, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının sadece katılanlarca dosyaya sunulan belgelere göre düzenlenmiş olup savunmaya konu yukarıda değinilen hususların raporlarda irdelenmemiş olması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkartılabilmesi için öncelikle kooperatife ait tüm gelir ve gider belgelerinin, kooperatif banka hesapları ile üyelerinin aidat ödemesinde bulunduğu ... ya da şirketine ait olduğu belirtilen hesap dökümlerinin ve kooperatifin faaliyet alanındaki inşaatında sanık ... adına çıkartılan tapu kayıtlarının getirtilmesinden, zimmet olarak kabul edilen yeni yönetimce ödenen fatura bedellerine ilişkin ilgili firmaların kooperatife beyan dışında herhangi bir belge sunup sunmadıkları, bu kapsamda mükerrer ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti açısından söz konusu firmaların defter ve kayıtlarının temini ile gerektiğinde yetkililerinin tanık sıfatıyla dinlenilmesinden, inşaat maliyetinin tespitine ilişkin Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/91 Değişik iş sayılı dosyasında yapılan 09/10/2013 tarihli keşif ile yeni yönetimin seçildiği 28/04/2013 tarihi arasında yönetimce inşaatta yapılmış herhangi bir imalat olup olmadığının belirlenmesinden, UYAP’tan yapılan incelemede bir kısım sanıklar ve katılan kooperatifin taraf olduğu derdest hukuk davalarının bulunduğu anlaşılmakla bu dosyaların da getirtilip incelenerek sübutu kabul edilen eylemler yönünden delil niteliği taşıyan evrakın onaylı suretinin dosya arasına alınmasından sonra kooperatifin “suç tarihleri arasındaki” tüm gelirleri ile 14/10/2013 tarihli teknik bilirkişilerce verilen rapordaki tespitler de dikkate alınarak gaye ve inşaatları için yapılanlar dahil tüm giderlerinin ne kadar olduğunun belirlenip karşılaştırılması, buna göre sanıkların zimmetinde kooperatif parası bulunup bulunmadığını, varsa zimmet miktarını kesin olarak saptayan, bunun yanında sanık ...’in devrini yaptığı kooperatife ait daireler dışında haksız yere adına tescili yapılan başkaca daire olup olmadığını da belirleyen rapor alınıp, sübutu kabul edilenler harici haksız tescil bulunmuyor ise taahhüt tarihi ve sanıklar ... ile ...’un savunmaları üzerinde durulup bu ikisinin anılan eylemi yönünden zimmet kastıyla hareket edip etmedikleri göz önünde tutularak eylemlerinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağı da karar yerinde gerekçeleriyle tartışılarak hasıl olacak sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
Kabule göre de;
Sanık ...’in sübutu kabul edilen özgü suçla ilgili olarak kimi, ne şekilde azmettirdiğine dair delillerin dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurulmak suretiyle neler olduğu karar yerinde denetime imkan verecek biçimde gerekçeleriyle gösterilmeden hakkında TCK’nin 38/1. maddesinin uygulanması,
5237 sayılı TCK'nin 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar, aynı Kanun’un 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenleme, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, suç kastındaki yoğunluk, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı gözetilerek sanıklar ... ve ... haklarında ilgili Kanun maddesindeki hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi gerekirken yazılı şekilde temel cezanın hukuki durumları farklı olan diğer sanıklarla aynı oranda olacak şekilde belirlenmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanıkların sonuç ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla hükümlerin CMK'nin 302/2 ve 307/5. maddeleri gereğince BOZULMASINA, bozmaya konu kararın niteliği de gözetilerek aynı Kanun'un 304/2-a maddesi gereğince dosyanın Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 11/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.