Esas No: 2021/8233
Karar No: 2022/4846
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/8233 Esas 2022/4846 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/8233 E. , 2022/4846 K.Özet:
Sanık ...'ın zincirleme tefecilik suçundan mahkumiyetine karar verilirken, tefecilik ve kişisel verileri kaydetme suçlarından beraat ettiği belirtilmiştir. Mahkeme, hükümleri temyiz etme hakkı bulunmayan Hazinenin hukuka aykırı kaydetme suçu yönünden dava açmasını REDDETMİŞTİR. Sanıkların üzerine atılı tefecilik suçunun zamanaşımına tabi olduğu ve bu nedenle hükümlerin BOZULDUĞU ancak yeniden yargılamayı gerektirmediği ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 7242 sayılı Kanun'un 14. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nin 241/1. maddesi
- 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi
- CMUK'un 321. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : Hazine, ..., ...
SUÇ : Tefecilik, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme
HÜKÜM : Sanık ...’ın tefecilik ve her iki sanığın hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme suçlarından beraatine, sanık ...’in zincirleme tefecilik suçundan mahkumiyetine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklara yüklenen kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetme suçundan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazinenin usulsüz olarak bu suç yönünden de davaya katılmasına karar verilmesi hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden vekilinin anılan suçtan kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin katılan Hazine vekilinin tefecilik suçundan verilen beraat, sanık ... müdafin aynı suçtan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıkların üzerlerine atılı tefecilik suçunun suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 7242 sayılı Kanun’un 14. maddesiyle yapılan değişiklik öncesi 5237 sayılı TCK'nin 241/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi olan 2009 yılı ve öncesi ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa’nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar haklarında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 11/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.