Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/6103 Esas 2022/5006 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6103
Karar No: 2022/5006
Karar Tarihi: 12.05.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/6103 Esas 2022/5006 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıklar hakkında zincirleme basit zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilenler dışında kalan sanıkların tümü hakkında beraat kararı verildiği belirtilmiştir. Sanık ... hakkında ise zimmet suçundan mahkumiyet hükmü verilmiştir. Ancak bu kararın yargılama sırasında sanığa son sözünü sormadan verilmesi sebebiyle savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. Ayrıca, sanığın suçlamaları reddettiği ve bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu için konunun uzmanı Sayıştay emekli uzman denetçilerinden seçilecek yeni bir bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: CMK 231/12, CMK 264, CMK 216/3, TCK 53/5, TCK 53/1-d.
5. Ceza Dairesi         2019/6103 E.  ,  2022/5006 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zincirleme basit zimmet
    HÜKÜM : Mahkumiyet (sanık ... hakkında), beraat (tüm sanıklar hakkında)


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanıklar ..., ... ve ... haklarında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma ve 1163 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların CMK'nın 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, aynı Kanun'un 264. maddesi de gözetilerek sanık ...'in temyiz isteminin itiraz mahiyetinde kabulü ile mercince değerlendirilip gerekli kararın verilmesi mümkün görüldüğünden, dosyanın bu yönden incelenmeksizin mahalline İADESİNE, öte yandan katılanlardan Hazine ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı vekilinin bu kararlara yönelik temyiz talebinin itiraz mahiyetinde kabulü ile mercince incelenerek karara bağlandığı da nazara alınarak başvurularının kapsamına göre incelemenin sanık ... ve müdafin anılan sanık hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet, katılanlar Hazine ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı vekilinin ise sanıklar haklarında zimmet suçundan kurulan tüm beraat ve mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında zimmet suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanlar Hazine ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/06/2020 tarihli ve 2018/7-564 Esas, 2020/301 ile 16/11/2021 tarihli ve 2020/16-479 Esas, 2021/560 sayılı Kararları başta olmak üzere birçok kararında da belirtildiği gibi savunma hakkı ile yakından ilgili olan son sözün sanığa ait bulunduğuna ilişkin usul kuralının emredici nitelikte olduğu, bu kurala uyulmamasının CMK'nın 216/3. maddesine aykırılık oluşturduğu ve aynı zamanda Uluslararası Sözleşmeler, Anayasa ve CMK ile de güvence altına alınmış olan savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğu gözetilmeden hükmün verildiği son celsede sanığa son sözü sorulmadan yargılama bitirilmek suretiyle CMK'nın 216/3. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
    Kabule göre de;
    Isparta C.Başsavcılığının 09/02/2011 tarihli ve 2011/649 Esas sayılı iddianamesiyle açılan kamu davasında S.S. Nurluhan Konut Yapı Kooperatifinin kuruluşundan itibaren fiilen işlerini yürüten ve 22/03/2009 ilâ 26/06/2010 tarihleri arasında yönetim kurulu başkanı olan sanık ...'nun fiilen kooperatif yönetiminin başında olduğu dönemde; damadı ve kooperatifin kurucu yönetim kurulu eski üyesi ...'e ait gayrimenkulün 88,41 TL tutarlı bina emlak vergisini kooperatif bütçesinden ödemek suretiyle ve ...'e aylık 2.000,00 TL huzur ücreti ödemesi yapılmadığı halde ödeme yapılmış gibi belge ve muhasebe kayıtları düzenleyerek anılan miktarları, yine kooperatif kayıtlarına tapu masrafı olarak intikal ettirilen ancak gerçekte ödenmeyen 3.487,50 TL'yi, avukatlık ve icra gideri olarak 2.900,00 TL ödenmesine karşın hesaplara 3.400,00 TL olarak girilmek suretiyle 500,00 TL'yi, kooperatife iş yapan firmalara karşılığında senet verilmesine rağmen kooperatif kayıtlarına nakit ödeme yapılmış gibi muhasebe kaydı düzenleyerek Kökdağ Nakliyat firmasına 29.618,00 TL, Esen Yapı Şirketine de 39.346,00 TL ödenmiş gibi göstererek 68.964,00 TL'yi, Uzman Çelik Kapı firmasına 5.500,00 TL ve Sedef Boya firmasına 36.000,00 TL ödenmiş gibi göstermek suretiyle 41.500,00 TL'yi kooperatife alınan malzemelerin gerçek bedellerinden fazla ödeme yapılmış gibi göstermek suretiyle zincirleme biçimde zimmetine geçirdiği kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiş ise de; sanığın savunmalarında 2004 yılında kurduğu ve yöneticiliğini yaptığı kooperatifi 2009 yılı içerisinde eksik ödenen aidatlara rağmen bitirerek teslim ettiğini, üyeleri mağdur etmediğini, zarara uğratmadığını, kooperatifin somut olarak ortada hiçbir parası olmadığı halde ödenmeyen borçların muhasebe kayıtlarında ödenmiş gibi gösterilerek zimmetine para geçirdiği sonucuna varıldığını, bu tespitleri ve bilirkişi raporlarını kabul etmediğini, cebinden harcama yaparak kooperatifin işlerinin yürümesini sağladığını, zimmetine para geçirmediği gibi kooperatiften 150.000 TL kadar alacağının bulunduğunu, gecesini gündüzüne katarak çalışıp kooperatifi tamamladığını, bodrum katların daireye dönüştürülme işlemlerini üyelerden tek tek imza toplamak suretiyle yaptıklarını, bu hususu genel kurulda resmiyete bağlamaya fırsat kalmadan yönetimden alındıklarını beyan etmesi ile toplanan kanıtlarla bir hükme varma imkanının bulunmadığı nazara alınıp, soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki de gözetilerek maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılabilmesi açısından, sanıktan ibraz etmesi halinde ödeme ve diğer belgeleri temin edilerek kooperatife ait defter, kayıt, belgeler ve tüm dokümanlar dava dosyasıyla birlikte konunun uzmanı Sayıştay emekli uzman denetçilerinden seçilecek yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilip; iddia, savunma ve kanıtlar birlikte değerlendirilerek suç tarihleri arasındaki kooperatifin tüm gelirleri ile gaye ve inşaatları için yapılanlar dahil tüm giderlerinin belirlenip, kasa mevcutlarıyla karşılaştırılması, buna göre sanığın sorumluluğunu irdeler şekilde, zimmetinde kooperatif parası bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğu hususlarında önceki raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek biçimde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması sonrasında, hasıl olacak sonuca göre hukuki durumunun ve suç vasfının takdir ve tayini yerine eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesinde "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir" şeklinde yer alan düzenleme karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu nazara alındığında, sanık hakkında ''Konya 6. İcra Müdürlüğünün 2009/9769 Esas sayılı takip dosyasında avukatlık ve icra gideri olarak 2.900,00 TL ödenmesine karşın hesaplara 3.400,00 TL girilmek suretiyle 500,00 TL paranın zimmete geçirildiği" şeklindeki eyleme yönelik açılmış bir dava bulunmadığı halde, yargılamaya devamla bahse konu fiile ilişkin olarak da yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi suretiyle CMK'nın 225. maddesine aykırı davranılması,
    Sanık hakkında TCK'nın 53/5. maddesinin uygulanması sırasında aynı Kanun'un 53/1-d madde-fıkra-bendindeki tüm hak ve yetkilerin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerekirken, herhangi bir kooperatif yönetim kurulu veya denetim kurulunda görev almaktan yasaklanmasına karar verilerek sınırlı uygulama yapılması,
    Kanuna aykırı, sanık ... müdafi ile katılanlar Hazine ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 12/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara