Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8730 Esas 2022/7604 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8730
Karar No: 2022/7604
Karar Tarihi: 28.04.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8730 Esas 2022/7604 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/8730 E.  ,  2022/7604 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mühür bozma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 08.07.2011 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 30.05.2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    Sanık hakkında konutunda bulunan ve borcundan dolayı mühürlenen elektrik sayacındaki mührün bozularak elektrik kullanıldığının tespit edildiğinden bahisle mühür bozma suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; mühür bozma suçunun oluşabilmesi için öncelikle usulüne uygun biçimde icra edilmiş mühürleme işleminin bulunması gerektiği ve dosya içinde 25.11.2010 tarihli kaçak/usülsüz elektrik tespit tutanağına konu sanığın kullanımındaki 72242828 seri numaralı elektrik sayacına ait mühürleme tutanağının bulunmadığı gözetildiğinde; mühürleme tutanağının ilgili kurumdan araştırılıp, varsa aslı veya onaylı örneğinin dosya içerisine getirtilmesi, gerektiğinde tutanak mümzilerinin de dinlenmesi, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanık ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; 28.04.2022 tarihinde hükmün açıklanma koşullarının oluşup oluşmadığına dair ön sorun yönünden Başkan Vekili ...'ın karşı oyu ile oy çokluğuyla diğer yönlerden ise oy birliği ile karar verildi.

    KARŞI OY

    Dairemizin 28/04/2022 tarih, 2019/8730 Esas, 2022/7604 Karar sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebeplerden katılmıyorum.
    Sanığın TCK’nin 203/1, 62 ve 53. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin, 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanması suretiyle kurulan Dikili Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/06/2015 tarih 2015/269 Esas, 2015/665 Karar sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır.
    Sanık hakkında aynı mahkemece 10/06/2011 tarih 2011/118 Es., 2011/206 Kr. sayıyla verilen hükmün CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır.
    Deneme devresi içinde sanık hakkında Dikili Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/01/2015 tarih 2014/287 Esas, 2015/52 Karar sayı ile TCK’nin 86/2, 86/3-a, 29, 62/1, 52/1-2, maddeleri ile doğrudan 2.240 TL APC ile iki kez cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükümlere istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür.
    Kesin olarak verilen hükümlerin olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesine güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir.
    Bu sebeplerle anılan mahkeme kararının öncelikle hükmün açıklanma koşullarının bulunmadığı sebebi ile bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma görüşüne ek gerekçe ile katılıyorum. 28.04.2022



    Hemen Ara