Esas No: 2014/8263
Karar No: 2014/12265
Karar Tarihi: 03.07.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/8263 Esas 2014/12265 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2013
NUMARASI : 2012/58-2013/106
Taraflar arasındaki birleştirilen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı H.. G.., asıl davada, davalıdan borç para aldığını, borcun 03.03.2010 tarihinde ödenmek üzere tarafların anlaştığını, bu borca karşılık toplamı 17.181 TL olan muhtelif senetler, dairenin tapusu, masrafları ve belediye harç masrafları için 5.000 TL"lik bir teminat senede verdiğini, bu borca karşılık eşi adına kayıtlı taşınmazın tapusunu da davalıya vermeyi taahhüt ettiğini, 03.03.2010 tarihinde eşine ait dairenin tapusunun davalıya devredildiğinde davalının senetleri iade edecek olduğunu, borcu ödedikten sonra üste kalan parayı kendisinden aldığını, tapuda devrin gerçekleştiğini, ancak davalının senetleri iade etmediğini, davalının takip konusu senet üzerinde tahrifat yaparak tanzim ve vade tarihini sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurduğunu, takibin haksız olduğunu belirterek takip ve takibe konu senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava değerini 22.181 TL olarak göstermesine rağmen netice ve talep kısmında belirttiği senedin 5.000 TL tutarında olduğunu, davacıya davasının açıklattırılması gerektiğini, davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacının müvekkiline 19.500 TL borcu olduğunu, bu borcun ödenmesini müvekkilinin talep ettiğinde davacının kredi çekerek ödemek istediğini, ancak davacının kredi çekmeyince, müvekkiline "sen krediyi çek, ben kredi taksitlerini öderim, her bir taksit için de senet düzenleyelim" demesi üzerine, müvekkilinin bankadan yaklaşık 14.500 TL kredi çektiğini, bu tutarın geri ödeme miktarının faizlerle birlikte toplam 17.928 TL olduğunu, işte davacının bu kapsamda her biri 747 TL olan 24 adet senet verdiğini, davacının bankaya her bir kredi taksiti ödedikçe müvekkilinin de ödenen taksitle ilgili senedi davalıya iade ettiğini, işte davalının müvekkili olan 19.500 TL borcundan 14.500 TL"si bu şeklide yani bankadan çekilen kredi ile ödenmiş kabul edilmiş, kalan 5.000 TL için de davacının 01.06.2010 vade tarihli 5.000 TL"lik senedi verdiğini, bu 5.000 TL"lik senet ödenmeyince takip başlattıklarını, dava dilekçesine ekli belgeyi müvekkilinin imzalamadığını, belge aslı ibraz edildiğinde beyanda bulunacaklarını, 5.000 TL"lik senedin teminat senedi olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davacı H.. G.. birleşen Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/274 esas sayılı davada, aslı davadaki iddialarını tekrar etmiş, davalının Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2011/4786 esas sayılı dosyasına dayanak yaptığı bonoların bedelsiz olduğunu belirterek sözkonusu bonoların iptalini istemiştir.
Davalı vekili, davacının bu davaya konu senetler için Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/303 esas sayılı dava dosyasında dava açtığını belirttiğinden derdestlik itirazında bulunduklarını, davacının sunduğu belgeyi kabul etmediklerini, Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2011/4786 sayılı takip dosyasındaki icra takibinden yeniden takip yapma hakları saklı kalmak kaydıyla vazgeçtiklerini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının, “Senet Bozgan"da olan senetlerin iptali” başlıklı 4 paragraf halinde 15 satırdan ibaret 03.10.2010 tanzim tarihli belge fotokopisinin aslını dosyaya sunamadığı, davalının da bu belgenin varlığını kabul etmediği, davacının 5.000 TL"lik senedin teminat senedi olduğunu ispatlayamadığı, 17.181 TL"lik senetler yönünden ise takip olmadığından bu senetler yönünden dava açmakta hukuki yarar bulunmadığı, birleşen davaya konu senetlerin, asıl davaya konu edilen senetler olup davacının birleşen davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçeleriyle asıl davanın ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine, asıl davada hakkında tedbir kararı verilen 5.000 TL"lik senet yönünden %40 oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davanın davacısı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; kararda, “S.. B.."da olan senetlerin iptali” başlıklı 4 paragraf halinde 15 satırdan ibaret 03.10.2010 tarihli belge aslının dosyaya sunulmadığı, davalının da bu belgenin varlığını kabul etmediği şeklinde, gerekçeye yer verilmiş ise de Dairemizin 06.03.2014 günlü geri çevirme kararı üzerine, söz konusu belge aslının geldiği ve bahse konu yazıların keşidecisi davacı, lehdarı davalı olan 62.500 TL bedelli bononun arka kısmına yazılı olduğu görülmüştür. Kaldı ki anılan bu belge aslının 09.11.2010 tarihli duruşmada davacı tarafından sunulduğu ve davalı asılın da belgeye karşı beyanlarının alındığı, daha sonra da davalı vekilince bu belgeye karşı beyanda bulunulduğu dava dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece söz konusu belge ve bu belgeye karşı taraf beyanları üzerinde yeterince durularak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.